menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gayrettepe 1. Şube

37 36
27.04.2024

Diğer

27 Nisan 2024

İstanbul’da bir bina, mart ayının sonundan bu yana sessiz sedasız yıkılıyor.

Acının, çığlıkların uzun yıllar boyunca eksik olmadığı bir bina.

Geçen günlerde, yıkım çalışmaları sürerken bir kedinin içeriye girmesiyle gündeme gelebildi.

Neyse ki kedi, bu binaya daha önce girmiş olanlardan daha şanslıydı.

Yıkım çalışmaları kedi için durduruldu, itfaiye çağırıldı.

Kedi, 10 katlı binanın içerisinde bulunarak, itfaiye tarafından kurtarıldı.

Oysa eskiden burada “yıkım” çalışmaları durdurulmazdı.

Gayrettepe 1. Şube, Türkiye’de hâlâ, bugün bile bazılarının, çirkin bir gülümsemeyle anlattığı ve meşru gördüğü işkencenin tarihi merkezlerinden biriydi.

Bir başka ülkede, yıkılmayarak “müze” yapılması beklenirdi bu binanın.

İşkencede ölümlerin, gözaltında kayıpların simgesi bina, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmaya başlandı. Kısa süre sonra dev bir yeni nesil bina yerini alacak o karanlık tarihin.

Binanın yıkımına başlanması aslında haberlerde kısaca yer buldu.

Kimi, “İstanbul Emniyeti’nin tarihi binası” diye kurdu haberi, kimi, “Cüneyt Arkın’ın Komiser Kemal’i canlandırdığı bina” diye başlık attı.

Oysa o bina “ayakları yere değecek mi denilerek askıya alınan” Tarık Akan’dı aynı zamanda, işkence gören yüzlerce devrimci, hak savunucusu, aydın ve yazardı, kayıplardı…

İsmail Cüneyt, Süleyman Cihan, Aysel Zehir, Ekrem Ekşi, Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl

O binada işkence ile öldürülen, gözaltında kaybedilen isimlerden sadece bazıları.

O isimlerden Hayrettin Eren, 1980’de Gayrettepe 1. Şube’ye götürüldükten sonra kayboldu!

Onlarca tanık, Eren’i o gün Gayrettepe’de işkence altında gördüklerini anlatmasına rağmen tek bir adım atılmadı.

Oğlu Hayrettin Eren’i aramak için Gayrettepe’ye giden Elmas Eren, “Burada yok” yanıtını aldıktan hemen sonra, emniyetin otoparkında arabasını görmesine rağmen adım atılmadı.

Yıllar sonra gözaltına alınan kardeşi, gazeteci Faruk Eren’in kulağına, “Abini de biz almıştık” diye fısıldanmasına rağmen adım atılmadı.

1981’de Gayrettepe’de işkencede öldürüldüğüne dair onlarca tanık ve kanıt bulunan Süleyman Cihan’ın ölü bedeni, bir eve götürülerek camdan atıldıktan sonra bir belge düzenlendi. “Camdan atladı” yazılı belgenin altında, müdür olarak Mehmet Ağar’ın imzası vardı. Bu tanıklıklara rağmen adım atılmadı.

Bir yıl sonra cesedi battaniye ile emniyetten çıkartılan Mustafa Hayrullahoğlu’nun cenazesini ailesi yıllar sonra kimsesizler mezarlığında bulabildi. O tanıklıklara rağmen adım atılmadı.

Gayrettepe’de işkence gören isimlerden, hak savunucusu Ümit Efe, o dönem yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Gayrettepe Emniyet Amirliği'ne götürüldük. O zaman........

© T24


Get it on Google Play