Bıçak
Diğer
23 Ekim 2025
Hiç ağır ceza mahkemesinde, bir cinayet davasının duruşmasını izlediniz mi?
Ya da belki şöyle sormak daha doğru…
Hiç böyle bir davanın tarafı olup, yıllar boyunca her ay ağır ceza mahkemesi kapılarında bekleyip, duruşmaları takip etmek zorunda kaldınız mı?
Sevdiğiniz, belki o olmadan yaşayamayacağınızı düşündüğünüz, yaşamınızı anlamlandıran insanı vahşi biçimde öldürenlerin ağır aksak, “kader mahkûmu” gibi tavırlarla salona girişleri, sizi en yaralayan yerden kurdukları savunma, yaptıkları marifetmiş gibi gözlerinizin içine bakabilmeleri, duruşmalar, duruşmalar, duruşmalar…
Acının sınırlarının nerelere kadar çıkabileceğini gerçekten biliyor musunuz?
* * *
Ahmet Minguzzi davasında çıkan karara ailesinin isyanını izlerken, her gün aynı mahkeme kapılarında ne kadar çok insanın aynı ruh hali ve çaresizlikle evine döndüğü, ertesi gün kendini biraz yenilemeye çabalayarak bu kez nasıl yeniden mücadeleye dönmek zorunda kaldıkları geçiyor akıldan…
Ve bir müddet sonra, belki de yıllar sonra geriye kalan tek duygu; isyan…
Mahkemeye isyan, yasalara isyan, iktidara isyan, yaşananlara isyan, hayata isyan…
Dönüştürmeyen, içeride patlayan, sonuç üretmeyen, bir süre sonra kabullenişe dönüşecek ve isyan edenin hayatını da yaşarken elinden alacak nafile bir isyan…
* * *
Minguzzi davasında, Ahmet Minguzzi’yi acımasızca öldüren iki sanık üst sınırdan, indirimsiz 24 yıl hapse mahkûm edildi.
Türk Ceza Kanunu’na göre, “suça sürüklenen çocuk” sayıldıklarından cezalarının daha yüksek olma ihtimali bulunmuyordu.
Cinayete yardım ettikleri öne sürülen iki sanık ise beraat etti. Aynı cezaya “öldürmeye yardım” suçundan mahkûm edilmeleri bekleniyordu. Kararla birlikte tahliye oldular. Savcılık karara itiraz edecek. Aile de öyle… Nihai kararın alınması yıllar sürecek.
Bugün cevval biçimde aile ya da sanıklar hakkında ahkâm kesenler, büyük büyük laflar edenler anımsamayacak, anımsasa da artık şöhret değeri kalmadığını düşünüp susacak.
Evet, böyle olacak!
* * *
Gerçekten haberleri takip ediyor musunuz peki?
Trafikte bıçak çekenleri, komşusuna bıçak çekenleri, okulda bıçak çekenleri, sokakta bıçak çekenleri, ev sahibine bıçak çekenleri, kiracısına bıçak çekenleri, çocuklara bıçak çekenleri, akranlarına bıçak çekenleri…
Gerçekten takip ediyor musunuz?
Bir toplumda bıçak taşımak ya da tartıştığı kişiyi bıçaklamak normalleşebilir mi?
Oluyor işte…
Bir dehşet toplumu yaratmak istediğinizde oluyor.
* * *
Ne zamandır Minguzzi davası, “suça sürüklenen çocuk” başlığı üzerinden tartışılıyor. Minguzzi ailesi, 15 yaşından büyük, 18 yaşından küçük olanların artık bu kapsamda olmaması gerektiğini savunuyor, bunun üzerinden kampanya yürütüyor. Hedefleri hem bu yasanın çıkması hem de bir defaya mahsus olsa da yasanın geriye yürütülmesi. Normalde yasa değişip ağır cezalar gelse de kendi davalarını etkilemeyeceğini gayet iyi biliyorlar zira.
Hukukçuların büyük bölümü ya da şöyle özetleyelim, slogan atmayan, makul hukukçuların büyük bölümü, “suça sürüklenen çocuk” meselesinin çetelerden ibaret olmadığını, arkasında evrensel, geniş bir tartışma alanı bulunduğunu, 18 yaşın altındakilerin çocuk sayılmamasının felaketlere yol açabileceğini söyleyip uyarıda bulunuyorlar.
Konu öylesine sert tartışılıyor ki sosyal medyada, 18 yaşın altındakilerin “çocuk” sayılması gerektiğini savunan avukatların ev adresleri veriliyor, linç edilmeleri isteniyor.
“Hain” damgası vurulan avukatlar “katil, terörist, PKK’lı” gibi gösteriliyor.
* * *
Ellerinde silahlar, bıçaklar bulunan, çeteler tarafından kullanılan, suç makinesi haline getirilmiş çocukların ceza indiriminden yararlanmaları sadece Türkiye’de değil, bütün........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon