menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Açıkla" sorusu ve gazeteciler

16 2
10.11.2025

Diğer

10 Kasım 2025

Gazeteciler ifadeye çağrılmış… Gözaltına alınmış… Gazeteciler polis eşliğinde ifadeye götürülmüş… Gözaltı değilmiş. İfadeden sonra bırakılacaklarmış…

“Bırakılmak” kelimesi haberlerde “serbest kalmak” anlamında kullanılıyor. Tutuklama olmayacak deniyor, bu da bir çeşit haber!

Haberler ve olup bitenler hakkındaki tartışmalardan artık herkes hukuk öğrendi, hak ve kanun öğrendi, tutuklama nedir, gözaltı ne demektir, adli kontrol nasıl uygulanır, herkes biliyor…

Artık “adliye” haberleri birinci sırada, politika ve siyaset sonra geliyor…

Gazetecilerin ifadeye götürülmeleriyle ilgili haberler verilirken ilginç bir soru soruldu…

Neden gazetecileriler ifadeye çağrılıyor? Ne istiyorlar?

Basın özgürlüğü “var.” Yok mu? Yazılar, haberler, yorumlar suç olur mu? Olabilir!

Gazeteci çağrılabilir, ifadesi alınabilir. Köşe yazısında, haberlerinde suç olabilecek nitelikte bir hakaret, bir anlatım veya suç olan bir şey varsa ceza davası açılır. Basın yayın yoluyla hak ihlali varsa gazeteci yargılanabilir.

Başka? Başka ne isteniyor? Gazetecilere ne soruluyor?

Anayasa ne diyor?

Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” (Anayasa Madde 25).

Anayasaya göre düşünce ve kanaatleri nedeniyle hiç kimse suçlanamaz, kınanamaz, açıklamaya zorlanamaz… Artık bu hak “iletişim özgürlüğü” hakkı ve “görüş sahibi olma” olarak adlandırılmaktadır.

Düşünceye sahip olma ile düşünceyi ifade etmek arasında ayrıma giden Anayasamıza ve AİHS’nin 10. Maddesine göre ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü hakkı çekirdek özdür.

Bilgi ve düşüncelere erişim ve yayma hakkına hukuka aykırı müdahale edilirse hakkın ihlali söz konusu olabilir. Görüş ve düşünceleri açıklama ve yayma hakkı bazı sınırlandırmalara tabi tutulabilir. Sınırlandırılabilir haklardan olan basın ve ifade özgürlüğünün “sınırları” hakkında çıkan uyuşmazlıklarda özgürlüklere ve hakların çekirdek özüne dokunmak yasaktır

AİHM birçok kararında bilgi ve düşünceleri yayma hakkını koruma altına almıştır.

Bir haberde, eleştiride ve yorum yazısında suç olan bir olayı açıklayan gazeteci suçlunun kim olduğunu açıklamamışsa ve yazmamışsa gazeteciye bu haberin kaynağının kim olduğu sorulur mu?

Haber kaynağının kimliğini açıklaması için gazetecinin ifadesine başvurulabilir mi?

Haber kaynağının adresi istenebilir mi?

Haber kaynağının açıklanması için gazeteci zorlanır mı? Açıklaması için baskı yapılır mı?

Yazısıyla, haberiyle bir suçun tanığı mıdır?

Basın Kanunu’na göre düşünelim…

Basın Kanunu’na göre basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir (Madde 3).

O halde sadece yazı veya haber ve konuşma özgürlüğü değildir mesele. İfade özgürlüğü hakkına dayalı olarak bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma hakkı basın özgürlüğü demektir, hak ve özgürlüklerin koruması altındadır.

Gazetecilere ve basın yayın faaliyetinde etkin görevi bulunanlara “haber kaynağının gizliliği” hakkı Basın Kanunu ile tanınmıştır. Önemli bir ayrıcalıktır ve bu koruma kamusal niteliktedir.

“Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.” (Madde 12)

Bu ilke, Basın Kanunun bu maddesi gazeteciler suç işler ama sorgulanamaz demek değildir. Sorgulanabilirler ve hakkında........

© T24