İçerisi-dışarısı, her yer savaş hali
Diğer
14 Haziran 2025
Geçtiğimiz hafta Kaliforniya’dan gelen görüntüler bu yeni savaş halinin çarpıcı örneklerinden biriydi. ABD Başkanı Donald Trump, yasa dışı göçmenlere yönelik sert politikalarını uygulamaya koyarken, Demokrat Parti’nin güçlü olduğu eyaletlerden Kaliforniya bu adımlara açıkça karşı çıktı. Özellikle Los Angeles ve San Francisco gibi şehirlerde, Trump’ın sınır dışı operasyonlarını protesto eden on binlerce kişi sokağa çıktı. Trump yönetimi ise bu protestoları bastırmak için Ulusal Muhafızları devreye soktu ve yaklaşık 4 bin askerle birlikte aktif görevdeki 700 Deniz Piyadesi’ni Los Angeles’a gönderdi. “Tehlike” ortadan kalkıncaya kadar da görevde kalacaklarını ilan etti.
Bu adım, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’un açık itirazına rağmen gerçekleşti. Newsom, bu müdahalenin eyaletin anayasal haklarına aykırı olduğunu savundu; ancak Trump yönetimi, protestoları “eyalet otoritesini aşan bir isyan” olarak tanımlayarak, İsyan Yasası (Insurrection Act of 1807) çerçevesinde doğrudan müdahale hakkını kullandığını ileri sürdü.
Hukuken tartışmalı olan bu karar, yargı içinde de krize yol açtı. Bir federal yargıç, Trump’ın kararını “eyalet onayı olmadan Ulusal Muhafız konuşlandırılamaz” gerekçesiyle geçici olarak durdurdu. Ancak kısa süre sonra Temyiz Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararını kaldırarak, askerî birliklerin eyalette kalmasına izin verdi.
Buradaki tek mesele askerlerin sokağa inmesi değil, Trump’ın hukuku, yargıyı ve eyaletleri zorlama/ele geçirme kapasitesi. Zira mevcut durumda otoriter popülist liderlerin klasik stratejisi devrede: Halkın geniş kesimlerinde karşılık bulan bir sorunu (bu örnekte göçmenlik meselesini) alıp, bunu yetki genişletme aracı haline getirmek. Mahkemeleri, muhalefeti ve eyalet yönetimlerini “milletin iradesine karşı çıkan elitler” olarak gösterip, bu kurumların meşruiyetini sorgulayan bir söylemle hareket alanını büyütmek.
Üstelik Kaliforniya ile federal yönetim arasındaki bu kapışma, geçici ya da yerel bir kriz değil. Aksine, eyaletler arası toplumsal ve politik bölünmenin derinleştiğinin de işareti.
Trump’ın destek haritası coğrafi olarak keskin biçimde ayrışıyor; New York ve Kaliforniya gibi eyaletler, hem eğitim ve nüfus yapısı hem de federal bütçeye katkı düzeyleriyle ülkenin geri kalanından belirgin biçimde farklı. Bu farklar, sadece siyasal tercih değil, toprak temelli bir ayrışma yaratıyor.
Robert Kagan, daha henüz Trump seçilmeden, Trump’ın olası bir ikinci başkanlık döneminin Amerika’yı “anayasal düzenin çözülmesi, eyaletler arası ayrılıkçılık ve bir iç savaş olasılığına” sürükleyebileceği uyarısında bulunmuştu. Bu hafta Kaliforniya’da yaşananlar, bu öngörüsünün soyut bir spekülasyon değil, somut ve hızla gerçekliğe dönüşen bir ihtimal olduğunu gösterdi.
ABD, sadece dış düşmanlarla değil, kendi içinde (hukukla, kurumlarla, eyaletlerle ve kendi halkıyla) açık bir savaşın eşiğinde.
Geçen hafta içinde uluslararası........
© T24
