menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ahlâkınızı ne kadar esnetebilirsiniz?

24 0
31.08.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

31 Ağustos 2025

Socrates Address, Louis Joseph Lebrun (1867)

Kemal Sunal öldüğünde çok üzülmüştüm. Onun filmleriyle büyümek bir yana; ekransız, videosuz çocukluğumun rengi olduğu için bir duygusal bağ vardı sanki aramızda. Ve neredeyse emindim, çağdaşlarımın hepsinde benzer etkisinin olduğuna… Ama öyle olmadı. Kemal Sunal’ın vefatında bile, herkes aynı duyguda birleşmedi.

Ramazan Bayramı mı, Şeker Bayramı mı? Eve ayakkabıyla girilir mi, girilmez mi? Menemen soğanlı mı, soğansız mı? Balık çatal-bıçakla mı, elle mi diye diye, bir o taraftan bir bu taraftan çekiştirilirken ortamızdan yarılıverdik. Oysa inancın ne olursa olsun hep birlikte yaşanan bir bayram gününden, ayakkabı ya da terlikle, misafirliğe gidip enfes ikramlara gömülmekten, çatal-bıçakla ya da elle, çıtır çıtır kızarmış sarıkanatın lezzetinde buluşmaktan güzeli var mı?

Sadece yaşam şekillerinde, geleneklerinde ayrışmadık elbette. Yarılma bir başladı mı herkesi kendi kıyısında toplamak için yeni yeni icatlar çıkarıyor. Yetmiyor, sesi çok çıkanın yanı da epey kalabalıklaşıyor. Yoksa kara para aklamaktan yargılanan insanların milyonlarca kişi tarafından severek izlenmesi, sosyal medyadaki görgüsüz paylaşımlarına dualarla yanıt verilmesi nasıl açıklanabilir?

Güzel bir duyguda birleşmek bu kadar zorken, basit gündelik konularda derin ideolojiler bulup gerilirken yolsuzlukta, hırsızlıkta, yalancılıkta ve sahtekarlıkta ortaklaşmamız size garip geliyor mu? “Ortaklaşmıyoruz. Hırsız onlar, biz değiliz” demeyin. Bir düşünün.

Basit kabul ettiğimiz kural çiğnemelerden başlayalım mesela. Park edilmez tabelasının önüne, beş dakikalığına, park eder misiniz? Hız limiti kontrolü........

© T24