menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sahte belge ile mücadele kurumsal firmalarla mücadeleye dönüşmemeli!

26 1
15.09.2025

Diğer

15 Eylül 2025

Değerli okurlar 20 Ağustos’ta yazılı ve sosyal medyanın gündemine düşen haber ve yorumlarla, Vergi Denetim Kurulu'nun mali belgelerde sahtecilik fiillerine yönelik yeni bir çalışma başlattığını, sahtecilik fiillerine ilişkin 1 Ekim itibarıyla daha sert tedbir ve politikaları uygulamaya alacağını öğrenmiş olduk.

Bu kapsamda, mükellef lehine uygulanan "sahte belgeyi bilmeden kullanmaya" yönelik vergisel yaklaşıma son verileceği, belgenin "bilerek" kullanıldığını esas alan bir yaklaşıma geçileceği söyleniyor.

Bu yorum değişikliği (çünkü yasal düzenlemede herhangi bir değişiklik olmadı) nedeniyle, 1 Ekim 2025’ten itibaren yapılacak incelemelerde sahte belge kullandığı tespit edilen mükelleflerin önemli bölümü hakkında artık "vergi kaçakçılığı" kapsamında işlem yapılacak ve bir kat yerine üç kat vergi ziyaı cezası uygulanacak. Ayrıca tabi ki bunun fiili işleyenler hakkında hapis cezasına kadar gider sonuçları olacak.

Başka dolaylı sonuçlarının olacağını detaya girmeden belirtmek isterim.

Önce, sahte belge kullanma ve düzenleme fillerinin ne anlama geldiğini ve nasıl cezalandırılması gerektiğini kısaca açıklayalım.

Kamuoyunda “naylon fatura” olarak adlandırılan “sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge” düzenleme veya kullanma fiilinin çok ağır müeyyideleri vardır.

Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesine göre;

* Sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir.

* Muh­te­vi­yatı iti­ba­riy­le yanıltıcı belge ise, ger­çek bir mu­a­me­le ve­ya du­ru­ma da­yan­mak­la birlik­te bu mu­a­me­le ve­ya du­ru­mu ma­hi­yet veya mik­tar iti­ba­riy­le ger­çeğe aykırı şekil­de yansıtan bel­gedir.

Bu yazımda sahte belge düzenleyenlere ilişkin konulara girmeyeceğim. Çünkü asıl sorunun “kullanım” fiiline ilişkin uygulamalar olduğunu düşünüyorum. Zaten Maliyenin değiştirmeyi ilan ettiği olumlu yaklaşımından önceki ceza uygulamalarının da en çok tartışma yaratan kısmı buydu. Ayrıca KDV iadesi uygulamalarında da özellikle kullanım boyutu tartışma yaratmaktadır.

Değerli okurlar, vergi kanunları hükümlerine aykırı hareket edenler 213 sayılı Vergi Usul Kanununda (VUK) yazılı vergi cezaları (vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları) ile cezalandırılırlar.

VUK’un 344 üncü maddesine göre, vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin 1 katı tutarında (yüzde 100 oranında) vergi ziyaı cezası kesilir. Bu ceza, vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı kaçakçılık fiilleriyle sebebiyet verenlere 3 kat, bu fiillere iştirak edenlere 1 kat uygulanır.

Yukarıda sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerinin tanımında belirttiğim VUK’un 359 uncu maddesinde, kaçakçılık fiilleri arasında sahte belge düzenleme ve kullanma fiilleri de sayılmıştır.

Buna göre, sahte belge kullanma fiili ile vergi ziyaına sebebiyle verilmişse normalde 1 kat uygulana vergi ziyaı cezası 3 kat olarak uygulanır. Ayrıca bu mükellefler uzlaşma müessesesinden de yararlanamazlar.

Sahte belge kullanma fiilinin bu parasal vergi cezası yanında başka vergisel sonuçları da vardır. Aşağıda bunlardan en önemli ikisine yer vereceğim,

VUK’un 359 uncu........

© T24