menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TL’ye talep kalıcı olarak arttı mı?

31 3
21.06.2024

Diğer

21 Haziran 2024

Yaklaşık 7 ay önce de benzer bir soru sormuştum. Çünkü ekonomi yönetimi, kur korumalı mevduattaki (KKM) azalmaya bakarak, TL’ye talebin arttığını söylüyordu. Evet, KKM Ağustos 2023’ten başlayarak azalıyordu.

Ancak KKM’den çıkan paranın bir bölümü döviz mevduatlarına geçiyordu. Ayrıca bu azalışın bir bölümü KKM’ye getirilen bazı sınırlamalar sonucunda oluyordu.

TL’ye talep artıyor mu sorusuna yanıt vermek için para tanımlarını kullanarak paranın dolaşım hızına bakmıştım. Vardığım sonuç şuydu; 2023’ün III. çeyreği itibariyle Türk Lirası'na talep artmıyordu ve hala kaçış vardı.

Ekonomi yönetimi, TL’ye hızlı bir talep artışı olduğunu şimdi de ifade ediyor. Acaba öyle mi ve kalıcı mı? Bu soruya yanıt vermek için yine TL cinsinden üç para tanımının dolaşım hızına bakıyorum. Sonuçlarda değişiklik var, ama bazı tartışmalar da var.

Konuyu netleştirmek için önce 2023 sonuna göre neler değişti kısaca bakalım.

1) 31 Mart yerel seçimleri yapıldı, seçim kazanmak ve genel siyaset için, kural dışı bile olsa, her harcamanın ve uygulamanın yapıldığı bir dönemin yoğunluğu azaldı. Maalesef bitti diyemiyorum.

2) Türkiye’ye özgü bir ekonomi politikası anlayışımız var. Hiçbir ülkede enflasyonu düşürecek diye düşünülen mali politika uygulamaları, yerel seçim olacak diye bir yıl beklemez. Biz bekledik. Baz etkisi ile enflasyon düşecek diye de beklenmez.

3) TCMB’nin politika faizi de ekonomik koşulları ve özellikle döviz arzını daha çok dikkate alarak belirlenir oldu. Bu süreçte, kısa vadeli de olsa, Türkiye için önemli sayılır döviz girişleri olduğu görüldü.

4) Kısa vadede döviz kurunun artmayacağı beklentisi oluştu. Ancak kurun belli bir bekleme süresi sonrasında yine artacağı beklentisi hala var. Bu beklentinin de etkisi ile fiyat artışları sürüyor.

5) Aslında TCMB döviz rezervlerini önemli ölçüde yükseltti. Dolayısıyla döviz kuru beklentisi de önemli ölçüde kırılmış olmalıydı.

6) Ancak burada önemli bir zayıf nokta var. Döviz rezervlerindeki artışlar kazanılmış dövizlerden gelmiyor. Kazanılmış dövizler, mal ihracatından ve turizm gibi hizmet ihracatından gelen, cari fazla yaratan dövizlerdir. Halbuki ülkenin cari açığı sürüyor.

7) TCMB’nin döviz rezervlerindeki artışlar büyük ölçüde dış ve iç sermaye ve portföy hareketlerinden geliyor. Dışarıdan döviz girişleri var. İçeride de, kur artışının bir süre faizin gerisinde kalacağı beklentisi ile, dövizden TL’ye portföy değiştirenler var.

8) Yaz döneminde cari fazla oluşacağı beklentisi var, ama cari fazla ne kadar sürebilir? Döviz rezervi artışları kazanılmış dövizlerden gelmediği sürece bu konuda belirsizlik olacaktır.

Bir ekonomide, bir dönem içinde yapılan üretim değeri Gayrisafi Yurtiçi Hasıladır (GSYH) Üretim değerinin karşılığı olarak gelir, gelirin karşılığı olarak toplam harcama vardır. Haliyle üretim, gelir ve harcama GSYH ile temsil edilir.

Gelirden tasarruf da edilir, ama bu tasarruf ile, tasarruf edenler veya başkaları, stoklar dahil, yatırım yaparlar. Yatırım da toplam harcama içindedir. Eksik tasarruf varsa borçlanma yapılır. Fazlası varsa borç verilir.

Bu ekonomide M ile ifade ettiğimiz bir para miktarı olsun. Gelirler, harcamalar bu para ile gerçekleşir. Para miktarı M, genellikle gelirden düşüktür; bu para bir dönemde çok kez el değiştirir, elden ele dolaşır.

Paranın dolaşım hızı V, şöyle bir ilişki ile tanımlanır: V = GSYH/M

V, paranın, GSYH ile ifade ettiğimiz gelir ve harcama sürecinde kaç kez el değiştirdiğini gösterir. Aslında daha doğru gelir ve harcama ölçütü Gayri Safi Milli Hasıladır (GSMH) Çünkü GSMH dışarıda kazanılmış ve ülkeye getirilmiş net gelileri de kapsar.

Paranın dolaşım hızı V’yi ölçmek için GSYH bilgimiz var. (TÜİK GSMH biligisini çok gecikmeli yayınlıyor.) M için hangi para miktarı tanımını kullanalım? Şu tanımlardan birini........

© T24


Get it on Google Play