Diğer

14 Kasım 2025

Yılın o zamanı geldi çattı: Türk medyasının geleneksel “The Economist kapağından komplo teorisi üretme zamanı.”

Yine her yerde haberler başladı: “Efendim, kapağın şu köşesindeki şu küçük nokta Amerika’nın bizi 2026’da…”

Kuzey Londra’da kendi halinde bir yaşamı olan, çizmeyi ve müzik yapmayı seven grafik tasarımcı Andrew Rae kapak illüstrasyonunun böyle kullanıldığından haberdar mıdır acaba?

Hayatında bir kere eline The Economist almamış o suretler, yılda bir kere derginin internet sitesine uğramamış o akıllar Andrew’un kapağından çağ açıp çağ kapatıyor. Güzel ve matrak Türkiye'm!

Haklarını yemeyelim, bu sene The Economist’in “The World Ahead 2026 / Önümüzdeki Dünya 2026” özel sayısının editörü Tom Standage’ın yazısından alıntı yapan yayınlar da oldu.

Standage’ın yazısının abonelik gerektirmeden herkesin erişimine açık verilmesinin bunda etkisi olmuş mudur dersiniz? Daha fazla fesatlaşmadan bu özel sayıda gerçekten neler söylenmiş, ona geçelim.

Amerika’yla ilgili yazılıp çizilen her bilgiyi burada özetlemem imkânsız. Zira sayının her yerinde biraz Amerika var. Fakat genel bir özet yapacak olursam 2026’da “Trump çilesinin” devam edeceğini söylüyor bu özel sayı.

Trump dünyayı içgüdüyle yönetme çabalarına devam edecek, başardığı birkaç şeyi “her sorunu çözebilirmiş gibi” anlatmayı sürdürecek, başaramadıklarını da yine başarmış gibi aktarmayı tercih edecek.

Nobel ödülüne kafayı takmış olduğunu bu sayıda birkaç kez bu konuya vurgu yapmasından anlıyoruz. Mesela Orta Doğu’yla ilgilenmeyi Nobel’i çok istediği için sürdüreceğini söylüyor dergi.

Bir önemli nokta da 2026 Kasım’ındaki ara seçimler. Görünen o ki, bu seçimler şimdiye kadar hiç olmadığı kadar önemli. Ve anlıyoruz ki, Trump karşıtları için bu seçim “demokrasinin devamı” anlamını taşıyacak. Dergide Trump’ın seçimlere hile karıştırma ihtimali de vurgulanmış. 250. kuruluş yılını kutlayan ABD’de 2026’da bir demokrasi tartışması göreceğiz kısacası.

Çin için 2026’nın “savunmadan atağa yöneldiği” bir yıl olacağını söylüyor The Economist. 2025’i de fena bir büyüme oranıyla kapatmayan Çin için en çok dillendirilen senaryo bir yerde bu büyümenin yerini ekonomik durgunluğa bırakacağı, hatta bu sürecin çoktan başladığı yönünde. İşte böyle bir zamanda Trump’ın “America First” politikalarını kendi için avantaja çevirmek isteyen bir Çin göreceğiz. Amerika’nın yardımı kestiği coğrafyalarda yardıma koşacak, Trump’ın türlü sebeplerle arayı bozduğu Hindistan, Brezilya gibi ülkelerle ortaklıklarını artıracak ve şimdiye dek makuliyetle dillendirdiği kimi gelişmelere ilişkin itirazlarını üst perdeden ifade etmeye başlayacak.

“Tayvan’a dikkat” diyor The Economist. Hem de ciddi bir iddiayı alıntılayarak: Amerikan ajanlarına göre Başkan Xi Jinping orduya bu adayı 2027’de işgal etmek üzere hazırlık yapması talimatı vermiş.

Bir haber de teknolojiden vereyim: 2025’te yapay zeka modeli DeepSeek’le dünyayı şoke etmişlerdi. 2026’da bu kez çipleriyle benzer bir etki yaratabileceği söyleniyor. ABD’nin çip ambargosunu kırmanın yolu kendi çiplerini üretmekten geçiyor ve The Economist’e göre bu konuda epey yol alındı.

“Ne büyük felaketler ne de büyük ilerleme beklemiyoruz.” The Economist’in Orta Doğu tahmini tam olarak bu şekilde. Evet, Filistin’deki barış çok kırılgan ama artık dünya da bu coğrafyadaki acıların bitmesi için ayağa........

© T24