Elon Musk bir gün dünyayı yönetmeyi hedefliyor olabilir mi?
Diğer
13 Ocak 2025
ABD’nin Grönland sevdasından bahsettiğim bir önceki yazımda “Pazartesi günü Elon Musk’ı anlatayım istiyorum” demiştim.
Demiştim çünkü Musk’ın son dönemde yaptıkları, söyledikleri “Bu da böyle biri işte. Muhafazakâr, sağcı, göçmen karşıtı ve hafiften de çatlak bir tip. Biraz da her işe burnunu sokmayı seven bir deli milyarder” denecek noktayı aştı.
Karşımızda basbayağı siyasi bir figür var. Şimdiye dek müesses nizama getirdiği eleştirileri sadece para kazanma hırsıyla açıklayabilirdik belki ama artık gelinen noktada Musk bizzat kendi şirketlerine zarar verme pahasına siyasi tavır almaya başladı.
Mesela Almanya’da aşırı sağcı AfD’ye verdiği açık destek sonrası Almanya’da hükümet yetkilileri Musk’ın sosyal medya platformu X’i yasaklamayı tartışıyor.
Bu noktada bir finansal etik tartışması da doğmuyor değil. Nihayetinde bunlar halka açık şirketler ve şirketlerin hisselerini elinde tutanlar için Musk’ın açıklamalarından ötürü doğabilecek cezalar/yasaklamalar ciddi miktarlarda maddi zarar anlamına geliyor.
Önümde CNN’in Elon Musk’la ilgili bir araştırması var. Bu çalışmaya bakınca Musk’ın “anormal” bir şekilde dünyanın farklı yerlerindeki ülkelere siyasi manada nüfuz etmeye çalıştığını görüyoruz.
Tesla, X ve SpaceX’in sahibi olarak Musk’ın çeşitli ülkelerin siyasi otoriteleriyle yaptığı birebir görüşmelerin dökümü şu şekilde:
ABD: 9, Arjantin: 4, İtalya: 4, Çin: 3, Fransa: 3, İsrail: 2, Brezilya, Almanya, Macaristan, Hindistan, Meksika, Türkiye, Britanya: 1.
Toplam 32 görüşmenin 20’si lider, yani başbakan veya cumhurbaşkanı seviyesinde gerçekleşmiş. Üç eski lider, altı da lider adayıyla görüşmüş Musk.
Geri kalanlar hükümet yetkilisi veya kanun koyucularla yapılan görüşmeler.
Bu, normal bir tablo gibi durmuyor. Konuları da her zaman şirketler ve ekonomi değil. Basbayağı dünya liderleriyle masaya oturup göçmen politikası konuşmak isteyen bir dolar milyarderi var karşımızda.
Almanya’da aşırı sağcı AfD’nin adayına Şubat sonundaki seçimler öncesi verdiği açık destekten bahsettim yukarıda. Destek verdiği adayın ismi Alice Weidel. Geçenlerde X’in konuşma platformu Space’te Weidel’la yaptıkları görüşme esnasında kadının adını bile yanlış telaffuz etti. Üstelik herkese açık bu sohbetten Hitler’in komünist olduğunu da öğrenmiş olduk. Öyle dedi Weidel. Sağcı değil komünistmiş Hitler. Musk da katıldı bu aşırı bilimsel görüşe… Doğal (!) olarak…
Musk’ın verdiği destek sadece adayı öne çıkarmakla kalsa “hadi neyse, bu da böyle bir tip” deyip geçebiliriz belki ama rakiplere basbayağı hakaret etmekten de geri durmuyor.
Almanya’nın mevcut şansölyesi Olaf Schulz’a geçenlerde “aptal” dedi mesela. Devlet başkanı Frank-Walter Steinmeier’i “anti-demokratik tiran” olarak tanımladı. Scholz’a sorulduğunda artık Musk’tan nasıl yaka silktilerse “Kural şudur: Trolü beslemeyeceksin” diye yanıtladı Şansölye.
Geçelim İngiltere’ye… Orada da Başbakan Keir Starmer’ı “iki yüzlü Keir” diye tanımladı. Elon Musk’ımız burada polisin ve yargının sağcılara karşı daha sert davrandığı yönündeki iddialara gönderme yapmaktaydı.
Yetmedi; İngiltere’nin Stalin’in ülkesine dönüştüğünü söyledi, Kral Charles’tan parlamentoyu feshetmesini istedi,........
© T24
