menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zaten siyasetin daniskası, ne aleti?

115 24
24.01.2025

Diğer

24 Ocak 2025

Bize tersini anlatmak, bizi tersine ikna etmek için dil dökmeyin, dolambaçlı demeçler vermeyin:

Kurumlar ve insanlar işlerini iyi yapsalar, asla sönmeyecek hayatların söndüğü her felaket, siyasidir.

Anlaşılmıyor sanıyorsunuz belki ama işleri, görevleri hakkıyla yapmamanın, liyakatsizliğin örümcek gibi yayıldığı çıkar ağları, görünür vaziyette.

Çocuğu, genci, kadını erkeği uyurken, çalışırken, eğlenirken olmadık bir anda, feci şekilde hayattan koparan felaketler; sorumluluğunu yerine getirmeyen kişi veya organizmaların, arkasına güç sahibini almış olmanın şımarıklığı ve rezil özgüveni sonucu ortaya çıkıyor.

* * *

Bizi tersine ikna etmek için dil dökmeyin.

Siyasetin en köklerinde duran, unutulan anlamının topluma hizmet olduğunu biliyor ve hatırlıyoruz. O nedenle işini düzgün yapmayan, savsaklayan, gevşek davranan, denetim sorumluluğu olduğu halde bunu ihlal eden kişi ve kurumların bu tutumlarının birer tercih olduğunu çok iyi biliyoruz. Bunun farkındayız.

Tercihlerin görevini yapmak değil yapmamak yönünde kullanılması sonucu ortaya çıkan bütün bu yıkımlar, hayattan koparılışlar, dermansız bırakan tarifsiz acıların tamamı politiktir.

Ve tam da bu nedenle, sonuçları katliam gibi yaşanan felaketlerin, “siyasete alet edilmemesini” istemek şu iki halden birine dayanır: Ya sorumluluk makamında olanların hissettiği suçluluk duygusunun riyakar bir yansıması; ya da suçlunun sahip olduğu güçten çekinmek, korkmak.

* * *

Sorumlusu ister merkezi yönetim (yani bakanlık), ister yerel yönetim (yani belediye), isterse ikisi birlikte olsun; Grand Kartal Otel’de 78 yurttaşın feci ölümü siyasetten bağımsız ve ilgisiz değil.

Ey adımıza karar alıcılar: Bu memlekette yıllardır, depremlerde, sellerde, demiryollarında, madenlerde, inşaatlarda, derdi imanı para olanların ve onların çürüttüğü sistemin arızaları sonucunda binlerce suçsuz günahsız vatandaş ölmemiş gibi davranmayın.

Fark edin ki, felaketlerin ardından günlerce, haftalarca sorumluluk tartışması yapmamışız gibi her seferinde bitmek bilmeyen bu döngünün içinde sürekli başa dönmek, ne takat bırakıyor insanda ne de yaşama sevinci. Bu takatsizlik, öfke ve kederden oluşan kitlesel ruh hali dolayısıyla, emin olun sorumluluğu birbirine atan açıklamaların hiçbir şeye en ufak faydası ve katkısı yok.

Türkiye’de lüks rezidanslar hariç, ister konut olsun, ister toplu yaşanan kamusal alanlar olsun yapıların üretiminde de denetiminde de ciddi sorunla bulunduğunu yeteri kadar tecrübe ettik. Asansör,........

© T24