menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim ve geçim

95 23
29.03.2024

Diğer

29 Mart 2024

İki gün sonraki yerel seçimlerde, en önemli belirleyici parametrelerden birinin emekli kesimin oyu olduğu, siyasi gözlemciler tarafından sıklıkla dillendiriliyor. Tıpkı geçen yılki genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi.

Bu öngörü, emeklinin sandığa gidip gitmeyeceği kadar, gitmesi halinde kullanacakları tercihi de kapsıyor. Yani kullanacağı oy, haysiyet kırıcı bir beklenti sarmalına itilip, mahkum edildiği yoksulluğun hesabını sormaya mı dönük olacak yoksa "Reis ne eylerse güzel eyler" mi diyecek… Sorunun yanıtı bugünden net olarak verilemiyor. Doğaldır ki her iki ihtimal de tabloya etki edecek önemde. Aslında sandığa gitmeme riski, emeklilerden ziyade genç seçmen nüfusu için daha belirgin bir ihtimal olarak gösteriliyor ancak motivasyonları genç seçmenle aynı olmasa da emekli kesimden de oy kullanmayacağını söyleyenleri duyuyor ve görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu görüşü yabana atmıyor olacak ki, son günlerde yaptığı bütün miting ve seslenişlerde emeklilere düzenli olarak mesaj veriyor.

(Cumhurbaşkanının yerel seçimde sahaya inmesini normalleştirdiğim sonucu çıkmasın bu ifadeden.)

Gerçi bu mesajlar maaşların nasıl iyileştirilemeyeceğine yönelik gerekçelerle dolu. Ve emeklinin refahına katkısı yok ama belli ki Erdoğan'ın konuşma metinlerini hazırlayan ekip, öyle ya da böyle bu konuyu metne dahil etme ihtiyacında. Dahası, aklı başında kimseyi razı edemeyecek argümanlarla bezeme pahasına yapıyorlar bunu. Muhtemeldir ki emeklilerin sürüklendiği yoksulluğun, insanlık onuruyla bağdaşmayan koşulların, uzayıp giden ucuz gıda sırası görüntülerinin iktidara biat etmeyen medya bültenlerinde ilk gündem maddesi oluşu etkili bunda da.

Misal, Bursa mitinginde ne diyor Erdoğan? Dünyada ekonomileri zorlayan en büyük şey enflasyonmuş. Dünyada... Yani biz de bu dünyanın bir parçasıyız ve uzakta birilerinin sebep olduğu enflasyondan biz de etkileniyoruz. Sık sık Avrupa ve Amerika'nın da enflasyonu kontrol altına almaya çalıştığını söylüyor. Söylüyor ki, bu yüksek enflasyonda 22 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, partili Cumhurbaşkanlığı denilen sistemin, faiz kararını İslami referanslarla izah ettiği dönemlerin faturası bulanıklaşsın.

Erdoğan'ın siyasi kariyerinde en başarılı olduğu yönlerden biri, zaten uygulanagelen, zaten bilinen bazı konuları, kendi politik başarısı veya yeni bir durum gibi sunarak kitleleri ikna edebilmesi, daha doğru anlatımla rıza üretebilmesidir.

Bursa mitinginde Erdoğan emekli maaşlarını Temmuz ayında, yılın 6 ayındaki enflasyona göre tekrar "masaya yatıracaklarını" söylemiş. Yepyeni bir müjde gibi.

Aslında Temmuz artışı yıllardır uygulanıyor. Ancak ilginç olan detay, "yılın altı ayındaki enflasyona göre" demiş olması. Burada yılın ilk altı ayını mı, yoksa temmuzdan sonraki ikinci altı ayı mı kastettiği anlaşılmıyor. Yani hedef enflasyon mu, gerçekleşen dönem enflasyonu mu?

Bu detayın önemi ise şurada:

Hazine ve Maliye........

© T24


Get it on Google Play