Milletin cebinden çıkmayan ne?
Diğer
15 Ocak 2025
AKP iktidarı, Yap-İşlet-Devret (YİD) modelini bir sihirbazlık numarası gibi sundu. “Milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak” dediler koro halinde, hep birlikte.
Aradan yıllar geçti. Her yıl olduğu gibi bu yılın ilk ayında da son otoyol ve köprü zamlarını konuşuyor, milletin cebinden çıkacak parayı hesaplamaya çalışıyoruz. Daha da seneler boyu ne hesaplayacağımızdan başka…
Çanakkale Köprüsü geçiş ücreti 790 TL (yüzde 35), Yavuz Sultan Selim Köprüsü 80 TL (yüzde 15) Osmangazi Köprüsü geçiş ücreti 795 TL (yüzde 43) oldu.
* * *
Ulaştırma alanında görev yapan bir bürokrat ile geçenlerde görüşmem gerekti. “Aslında hata şurada oldu: Yapılırken milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak denilmeliydi” dedi. Ona göre “yapılırken” kelimesi kullanılmadığı için kamuoyunda milletin cebinden hiç para çıkmayacak zannedilmişti. Geçmiş olsun! Kaldı ki, bence bu bir hata değil, başbakanların ve bakanların gayet bilinçli bir tercihiydi. Çünkü yapılırken beş kuruş çıkmayacak denilmesi, “Ee?” sorusuna yol açacak yani sonrasının sorgulanması anlamına gelecekti. Neyse… Bu yazıda değinmek istediğim asıl konu başka:
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçenlerde MÜSİAD toplantısında yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Enflasyon sepetinde bir karşılığı olmayan ürünleri yeniden değerleme oranında artırdık, enflasyon sepetinde ağırlığı olan, karşılığı olan ürünleri ise enflasyon hedefiyle tutarlı bir şekilde, hatta onun altında artırdık.”
Yap İşlet Devret (YİD) modeliyle yaptırılan otoyol ve köprüleri kullanmak için vatandaşın ödediği geçiş ücretleri, enflasyon sepetinde yer almadığı için düşündürücü ve bu yanıyla çok önemliydi bu açıklama. Alaattin Aktaş, Ekonomi gazetesindeki Eko Analiz köşesinde bu açıklamayı özellikle ağırlıklar açısından, enine boyuna irdeleyen önemli bir yazı kaleme aldı. Aktaş, köprü ve otoyol zamlarının sonuçlarını ve enflasyona etkisini analiz etti.
Bakan Şimşek’in yukarıda alıntıladığım sözleri ile ilgili olarak dikkat çekmek istediğim konu farklı.
Zamlı geçiş ücretleri ilan edilen otoyol ve köprülerde geçiş ücretlerinin nasıl ve hangi ölçülere göre belirleneceği, göründüğü kadar basit değil. AKP iktidarının Yap İşlet Devret modeliyle yaptırdığı ve halen işletmesi müteahhit şirketlerde olan otoyol ve köprülerin geçiş ücretleri gizli sözleşmelerle belirleniyor. Sözleşmeler “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmıyor.
Bu konuda son on yıl içinde, yüzlerce yazı yazdım ama gelir eşitsizliğinin sebeplerinden biri olan bu sözleşmeler yürürlükte olduğu müddetçe, bütçeden her sene az sayıda şirkete artan tutarlarda yüzlerce milyarın aktarılması sürdükçe, yazmak ve anlatmak gerekiyor.
Bu projelerde geçiş ücretleri, şirketler ile devlet kuruluşu (Karayolları, Ulaştırma Bakanlığı) arasında imzalanan sözleşmelerde belirleniyor. Geçiş ücretlerinin, başlangıç fiyatları, tavan ücretleri, ilerleyen yıllarda yani işletme süresi boyunca bu ücretlerin nasıl değişeceği özel formülleri ile birlikte sözleşme maddelerinde ayrıntılı olarak belirleniyor. Sade vatandaşın anlamakta güçlük çekebileceği (Fn= Fo x (En/Eo gibi) formüller bu sözleşmelere madde olarak konuluyor. Sonrasında da geçiş ücreti dolar cinsindense, ilgili ülke yani ABD enflasyonu baz alınarak bu geçiş ücretlerinin yıllar itibariyle nasıl uygulanacağı ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Son zamlar açıklanınca, bu sözleşmelerde yer alan önemli bir maddeyi tekrar hatırlatmak gerekti. O da şu:
İdare, (yani Karayolları ya da Bakanlık) ilgili şirketten, geçiş ücretinin, sözleşmede belirlenen tavan ücretlerin altında uygulanmasını isteyebiliyor. Ancak bunu isterse, şirketin gelir kaybını da karşılıyor. Mesela -şözleşme metni hakkında eriştiğim bilgiye göre- Yavuz Sultan Selim Köprüsü için bu düzenlemeye bir de şart konulmuş. Karayolları, düşük ücret........
© T24
