menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şairleri de vururlar

23 4
09.08.2025

Diğer

09 Ağustos 2025

Ukraynalı şair Taras Şevçenko'nun heykeli / Fotoğraf: Serhii Korovainyi

Ben, yakın zamana kadar bir tek Şevçenko bilirdim: Dinamo Kiev, Milan ve Chelsea’nin büyük golcüsü, Ukrayna’nın efsane futbolcusu Andriy Şevçenko. Ama birkaç yıldır, Kiev’de tıp okuyan dostum İhsan Eren sayesinde, on dokuzuncu yüzyılın en büyük Ukraynalı şairi Taras Şevçenko’yu da biliyorum. Kiev’in en büyük üniversitesi onun adını taşıyor.

Taras Şevçenko, Ukrayna ulusal uyanışının önde gelen adlarından. Dünyaya 1814’te bir serf, toprak kölesi olarak gelmiş. Genç yaşta yazmaya ve resim yapmaya başlamış. 1838’de Petersburg Sanat Akademisi’nde okurken özgürlüğüne kavuşmuş, ama yüreği ülkesinin özgürlüğüne kavuşmasının özlemiyle yanmaya devam etmiş.

1840’ta yayımlanan ilk şiir kitabı Kobzar’da (Ozan) folklora ve tarihe dayalı izlekler ağır basıyor. Ama çok geçmeden Kazak yaşamına özlem izleklerinden uzaklaşarak, Çarlık Rusyası’nın Ukrayna üstündeki baskıcı yönetimini yeren şiirlere yöneliyor Şevçenko. 1847’de de, bu tür şiirlerinden dolayı Çar I. Nikolay tarafından sürgün ve zorunlu askerlik hizmeti cezalarına çarptırılıyor. Yazması ve resim yapması yasaklanmış olmakla birlikte, sürgün döneminin ilk yıllarında gizliden gizliye bazı lirik şiirler yazdığı söyleniyor.

1857’de serbest bırakıldıktan sonra, özellikle son şiirlerinde hem yerel hem de evrensel düzeyde tarihsel ve ahlaksal sorunları ele almış. Kimlik arayışına getirdiği........

© T24