menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tutuklu eski İzmir BB Başkanı Tunç Soyer: Cemil Tugay'a kırgınlığımın bir önemi yok, ama bize atfedilen suçlamaya karşı tek bir talebim var...

24 21
26.07.2025

Diğer

26 Temmuz 2025

Tutuklu eski İzmir BB Başkanı Tunç Soyer

CHP, 47 yıl sonra sandıktan birinci olarak çıktığı 31 Mart 2024 seçimlerinin ardından yargısal kıskaç altında. Bir yanda belediyelere ‘yolsuzluk’ operasyonları, diğer yanda tutuklanan belediye başkan ve yöneticileri ve tabii ki atanan kayyımlar…

31 Mart seçimlerinden sonra DEM’in kazandığı Hakkari Belediyesi’ne ilk olarak kayyım atandı. Ki bu politika 2016 yılından itibaren sistematik olarak uygulandı. Son yerel seçimde sırada CHP’nin olduğu Ovacık Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla netleşti. İlk zamanlar, CHP ve DEM’in bazı illerde hayata geçirdiği ‘kent uzlaşısı’ siyasetinin iktidar tarafından cezalandırıldığı yorumları yapıldı. Ama sonrasında durumun daha kapsamlı olduğu anlaşıldı.

Tunceli ile başlayan İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Adıyaman’la devam eden operasyonların durmayacağı açık. Ancak İzmir’deki gözaltı ve tutuklamalar biraz farklıydı CHP içi sorunları açık etmesi bakımından. 31 Mart seçimlerinde yeniden aday gösterilmeyen, 2009-2024 yılları arasında sırasıyla Seferihisar Belediye ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tunç Soyer’e hem kızı hem de avukatı olan Defne Soyer aracılığı ile sorularımı gönderdim. 4 Temmuz’dan bu yana tutuklu olan Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a kırgınlığının bir önemi olmadığını, ancak durdurulan kooperatif inşaatlarının devam etmesi gerektiğini, bunun hem dar gelirli insanların mağduriyetini gidereceğini hem de davaya konu olan suçlamaları boşa çıkaracağını söyledi. Soyer’in parti içindeki tartışmalara, kamplaşmalara ilişkin yorumu da şu oldu: “Kırgınlıkları bir tarafa bırakabilme sınavı ile karşı karşıyayız. Bu sınavdan hep birlikte geçemezsek içerde birleşmeye ve hep birlikte çoğalmaya devam edeceğiz.”

İşte Tunç Soyer’in sorularıma verdiği yanıtlar...

- Siz “Başka Bir Dünya Mümkün” kitabınızda kendinizi solcu, sosyal demokrat olarak tarif ediyorsunuz. Deniz Gezmiş’lerin verdiği bedellerin yanında kendi yaşadıklarınızı hafif kalır diye tarif etmişsiniz. “Şimdi sıra bana geldi…! Aklımın, vicdanımın solda olmasının bedelini ödüyorum” diyorsunuz. Hiç kendinizi cezaevinde düşünmüş müydünüz?

Elbette, hayatım boyunca bu ihtimali mümkün gördüm. Daha gençken, çocuklarım küçükken de olabilirdi. Katlanmanın daha zor olabileceği, daha ileri yaşlarda da olabilirdi. Bence en makul zamanda gerçekleşmiş oldu.

- Cezaevinden günlüklerle aslında bir anlamda hem siyasetin hem de hayatın içinde gibisiniz. Türkiye, cezaevinden seçim kampanyasının nasıl yürütülebileceğini Selahattin Demirtaş’tan görmüştü. Siyasetçiler de birbirinden öğreniyor mu sizce?

Hiç kuşkusuz birbirimizden öğreniyoruz. Sadece birbirimizden değil, geçmiş de benzer deneyimleri yaşamış ustalardan da öğreniyoruz. Gramsci’nin ‘Hapishane Defterleri’, Mandela’nın 27 yıl boyunca gösterdiği direnç ve dirayet, Çin’de demokrasiyi savunduğu için hapsedilen ve aldığı Nobel Barış Ödülü ile sesi duvarların ötesine ulaşan Liu Xiaobo ve daha nicelerinden… Biliyoruz ki hücreye konarak susturulan her ses dışarıda yankı odalarına dönüşüyor.

- “Kooperatif inşaatlarının durdurulması kaosa ve mağduriyete yol açtı” Şimdi gelelim suçlamalara, hakkınızdaki iddialara … Kamuyu zarara uğratmak, zamanında bitmeyen evler nedeniyle vatandaşı mağdur etmek gibi suçlamalar var. Kooperatif modeli ile yerinde kentsel dönüşüm........

© T24