menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çözüm sürecindeki gazetecilik neydi ve geriye ne kaldı?

41 0
23.09.2025

Diğer

23 Eylül 2025

Savaş sahalarında muhabirlik yapan gazeteci bir arkadaşım iyi gazetecilik barışa da kapı aralar demişti. Türkiye’de maalesef bırakın barış gazeteciliğini barışa kapı bile aralamayacak kötü gazetecilik pratikleri var. İlişik/ embedded gazetecilik meselesi sadece savaş sahaları için geçerli değil. Türkiye’deki gazeteciliğin kodları devlet gazeteciliğine yenik; gönüllü ya da zorunlu..

Sert bir iklimden geçiyoruz… İsrail’in Ortadoğu’daki yeni güvenlik mimarisi inşa ettiği, uluslararası kurumların çöktüğü, siyaset bilimci Ayşe Kadıoğlu’nun deyimiyle insanın, ulusların, toplumların, devletlerin kendi etrafına hendek kazdığı, köprülerin atıldığı bir dönem. Medyada da durum farklı değil. Bunun için 2010’lara gitmek gerekiyor. Çünkü 2010 yılı medyadaki dönüşümün, sonraki yılları belirleyen bir dönüşümün tarihi. AKP iktidarının Gülen Cemaati ile yakın olduğu yıllar. Medyanın sermaye yapısını yavaş yavaş el değiştirdiği yıllar. Çünkü medyanın el değiştirmesi hegemonyayı ele geçirmek demek.

Akademisyen Vahdet Mesut Ayan’ın “AKP Devrinde Medya Alemi” kitabında belirttiği gibi fethetme stratejisi ile zapt etme stratejisinin birlikte yürütüldüğü yeni bir medya düzeninde; laik, Kemalist, liberal medya kodlarının taşıyıcısı ve ana akımı oluşturan önemli yazarların, gazetecilerin tasfiye edildiği bir sürecin 2013-2015 Çözüm Süreci’ne etkileri sert oldu. Bazı örnekler vermek isterim…

2011 yılında büyük vergi cezalarıyla baskı altına alınan Doğan Grubu, Milliyet Gazetesi’ni Demirören ve Karacan ortaklığına satmak zorunda kaldı. O dönemde Kürt meselesinin anlatımı konusunda kamuoyunda güçlü bir etkisi olan Nuray Mert, AKP’yi eleştiren bir yazardı. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011’de Konya’da düzenlediği seçim mitinginde Mert’in Dersim Tertelesi’ne referansla ‘yol yapımı ile zor politikalarının paralel yürütüldüğü’ yazısını hedef almış “Bu mertlik değil namertliktir” demişti. Sonucunda Nuray Mert Milliyet’ten ayrılmak........

© T24