Bahçeli’nin Kürt meselesiyle ilgili başlattığı süreç İran’la ne kadar ilişkili?
Diğer
27 Ocak 2025
İmralı heyeti ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
Kürt meselesinde ‘yeni bir süreç mi başladı’ tartışmasının dördüncü ayındayız. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlatıcısı olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geride durduğu, amorf bir yapıya sahip, adı konulamayan görüşme trafiği ile ilgili net olan tek şey meselenin yeniden tartışılıyor olması… Son dört ay içerisinde farklı ideolojik görüşlerdeki isimleri bir araya getiren üç toplantıyı izledim. Biri Barış Vakfı’nın “Geçmişin Tecrübesiyle Geleceğe Odaklanmak Çalıştayı” idi… Diğeri de muhafazakar düşünce kuruluşu olan Ekopolitik’in “Ayrışmadan Uzlaşmaya-Demokrasiyi Yaşatmak ve Güçlendirmek” başlıklı konferansıydı. Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakınlığı ile bilinen düşünce kuruluşu Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES)’nın düzenlediği “1 Ekim Sonrası Türkiye ve Esad Sonrası Suriye” başlıklı toplantıda da Kürt meselesi hem konuşuldu hem de tartışıldı. Son dört ay içerisinde takip ettiğim üç toplantının ortaklaştığı konu, Bahçeli’nin hamlesinin, Suriye’deki gelişmelerle bağlantılı olduğu ve özelde de Suriye Kürtlerinin 2011 sonrası başlayan iç ve vekalet savaşlarıyla birlikte edindiği statünün meselede belirleyici konumda bulunduğu…
Cumartesi günü TÜSES merkezinde yapılan toplantıda sınırlı sayıda katılımcı vardı. İlk gözüme çarpan siyasetçilerden bazıları şunlardı: TÜSES’in başkanlığını yapmış isimlerden Prof. Burhan Şenatalar, eski Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski HDP milletvekili Erol Katırcıoğlu… Gazeteciler, eski diplomatlar, akademisyenler, araştırmacılar, bürokratlar da katılanlar arasındaydı.
Toplantı sunum ardından katkı ve sorular-cevaplar formatında ilerledi. İlk sunumu Çatışma Çözümleri konusunda yıllardır çalışan Prof. Ayşe Betül Çelik ile Kürt meselesi konusunda kitaplar yazan, saha araştırmaları yapan Prof. Mesut Yeğen yaptı.
Mesut Yeğen’in yanıt vermeye çalıştığı iki soru aslında olanları anlamaya çalışan herkesin sorusuydu.
Niye yeni bir sürecin içerisindeyiz ?, Buradan nereye gidebiliriz?
Yeğen’in çizdiği çerçeve oldukça zihin açıcıydı. Bahçeli’nin hamlesinin nedeninin ne olabileceği konusunda ortaya koyduğu fotoğraf iç dinamiklerden çok dış dinamiklerin belirleyici olabileceği görüşünü bir adım öne çıkardı. Ki İmralı Heyeti’nin 22 Ocak’ta yaptığı 4 saatlik görüşmeden basına yansıyan bilgiler de Yeğen’i doğrular nitelikte. Neydi o bilgi, “ABD ve İsrail artık Türkiye’nin komşusu. ABD Kürt sorununa dair bir ‘çözüm’e sahip. Sayın Öcalan’ın hegemon müdahalelere karşı bir modelin inşası için uğraş veriyor. Nedir bu model? Birlikte yaşam. Bu çizgide ısrar ediyor. Israrını ve uyarılarını görüşmede de sürdürmüş. Genel anlamda ‘Ya benim çözümüm ya ABD’nin çözümü?’ anlamına gelecek bir noktada.
Yeğen neden şimdi neden yeni bir süreç sorusuna özetle şu yanıtı verdi:
7 Ekim 2023 Hamas’ın İsrail’e saldırısı öncesinde iki büyük dönemden bahsedebiliriz. 1991 SSCB’nin çöküşü, Körfez Krizine kadar olan dönem. 1991 ile 2023 arasındaki dönem. Bu iki dönemde Türkiye iki farklı biçimde uğraştı Kürt meselesinin harici boyutuyla… O iki biçimin de artık çalışmayacağı yeni bir döneme girdik. Yeni bir uğraşma biçimi icat etmeye çalışıyor. Türkiye kendi Kürt meselesiyle ‘ya Türkleşin ya da........© T24
