menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Savcı, sanığa ‘Sen gay misin, kontrol edip baktırmak lazım’ dedi” iddiası

18 25
friday

Diğer

19 Eylül 2025

Vatandaşla-devlet arasındaki ilişkinin turnusol kağıdıdır yargı. Zira ön kabulle adalet dağıtması gereken kurumdur.

Yargının üç ayağı; iddia makamı (savcılık), savunma (avukat) ve hüküm makamı (yargıçlar) arasındaki ilişki, yargı pratiklerinden biliyoruz ki çok yıprandı.

İstanbul Barosu’nun Avukat Hakları Merkezi’nin raporunu yazmıştım. Karakollara, sulh ceza hakimliklerinin koridorlarına giremeyen avukatlar, duruşma salonlarından çıkarılan avukatlar, şiddet gören avukatlar gerçeğini yaşıyor adalet arayan müvekkiller.

Avukatların neler yaşadığına ilişkin çarpıcı bir iddia Mersin’den geldi.

Ankara, İstanbul ve Samsun barolarında örgütlü olan Avukat Hakları Grubu duyurdu olayı. Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet suçundan yargılanan bir kişinin 18.09.2025 tarihinde duruşması vardı. Duruşmaya müvekkilini savunmak için giren avukatın tutanak altına aldırdığı olayın detayı şu:

“Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müdafi olarak bulunduğum dosyanın duruşmasında savunmalarımızı yaparken duruşma savcısının savunmamızı bölüp sanık ile sözlü tartışama yaşamaya başlamış, sanığa hitaben aniden ‘sen gay misin, eşcinsel misin, sen de gaysin o zaman’ şeklinde söylemlerde bulunmuş, bir elini yumruk yapıp diğer elinin avcuyla şaklatarak el hareketi yapıp ‘ahanda böyle gider gelirsin duruşmaya elin kolun bağlı’ deyip elini dilini çıkarıp sağdan sola sallayarak nanik yapmıştır.”

Bu olayla ilgili Mersin Barosu Avukat Hakları Merkezi’ni bilgilendiren avukat tutanak tuttu.

Baro Avukat Hakları Merkezi de avukata sahip çıkarak “Yargı etiğini yerle bir eden bu çirkin tavır, adalet mekanizmasının güvenirliliğini zedelemiş toplumun vicdanında derin yaralar açmıştır. Savunmaya avukatlık mesleğine ve adaletin temel değerlerine yönelen bu saldırı görmezden gelmeyeceğiz” açıklamasını yaptı.

Bir destek açıklaması da Adana Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden geldi:

“Savunma hakkına yönelik hiçbir sözlü, fiziki ya da psikolojik müdahaleyi asla kabul etmiyoruz. Meslek onurumuzu zedeleyen, hukuku ve adaleti ayaklar altına alan bu davranışların cezasız kalmaması için mücadele edilecektir. Duruşmada ayrıca duruşma savcısı tarafından sanığa karşı ayrıştırıcı ve çirkin ithamlarda bulunulmasını kınıyoruz.”

Açıklamalardaki ‘temkinli’ dilin, uzun süredir LGBTİ ’lara yönelik ağır hak ihlallerinin yarattığı iklimin bir parçası olduğu açık. Bu toprakların ozanı olmaya aday sanatçı Mabel Matiz’in ‘Perperişan’ şarkısının engellenmesi, hakkında soruşturma açılması hep bu iklimin sonucu.

Zira açıklamalardaki ‘çirkin’ ifadesinin hak savunuculuğundaki karşılığı ayrımcılık ya da nefret söylemi. Zaten aldığım duyumlara göre Adana Barosu LGBTİ Komisyonu’nun açıklama yapmasına onay vermemiş. Merkeziyetçilik zamanın ruhu olsa gerek ki komisyonların açıklamaları artık yönetimin onayından geçerek yapılabiliyormuş. Bu arada Mersin Barosu’na kayıtlı ve tutanakta imzası karalanan bir avukat ise savcıyla ilgili iddiaların doğru olduğunu ancak sanık hakkında ‘tutukluluk halinin devamı’ kararı çıktığında savcıya ilk küfür edenin yargılanan kişi olduğunu belirtiyor kendi gruplarında.

Savunma tarafındaki konuştuğum........

© T24