Araştırmalar ne diyor; toplum güçlü bir lider mi arıyor, yoksa adil bir kahraman mı?
Diğer
20 Ekim 2025
Her toplumun belleğindeki kahramanlık anlatısı tarihe dair bir masal ya da destandır. Öte yandan bellekteki kahramanlıklar geleceğe dönük ortak hayallerin, değerlerin ve beklentilerin de kristalleştiği bir aynadır. Türkiye’de bugün bu ayna bize neyi gösteriyor?
Güncel gerilimleri besleyen toplumsal fay hatlarına baktığımızda, farklı sosyolojik ve kültürel kümelerin farklı tarih okumaları ve kahraman figürleri olduğunu görüyoruz. Kimilerinin tarihleri 1071’den başlıyor, kimlerinin ki 1453’ten. Kimilerininki de 1923’ten başlıyor, öncesi yok. Bazılarının tarih algı ve bilgisi de 1923’te bitiyor, sonrası yok.
Halbuki Göbeklitepe kazılarından sonra öğrendik ki bu topraklarda yaşamın 12 bin yıllık tarihi var. Farklı tarih algılarına ikinci itirazım ise verilerden besleniyor. Veri Pusulası eylül araştırmasının odaklandığı tema “kahramanlık” idi. Araştırmanın amacı tarihsel kahramanların kimler olduğunu belirlemek değildi. Kahramanlık kavramına odaklanarak toplumsal dönüşümün yollarına ve gelecek vizyonuna dair öngörüler elde etmeye çalışmıştık. Geleceğin Türkiye’si için gerekli görülen liderlik tarzlarının neler olduğunu sorgularken, yalnızca ideal liderlik özelliklerine değil, toplumun değişim beklentilerinin yönüne odaklandık.
Araştırmanın temel bulgusu, bugün toplumun kahramanını aradığı, ama bulamadıkça kahramanlığa olan ihtiyacının daha da büyüdüğü…
Her dört kişiden biri, çocukluğunda hiç kahramanı olmadığını söylüyor. Hele gençlerin önünde kahramanlık ya da rol model boşluğu öyle büyümüş ki, her on kişiden yedisi “Gençlerin önünde olumlu rol model yok” diyor. Toplumsal değer aktarımında kopuşun en somut göstergesi bu. Masalsız, kahramansız bir çocukluk, umutsuz ve pusulasız bir geleceğe işaret ediyor.
Araştırma bulguları, bugünkü Türkiye toplumunun ruhunu üç ana eksende özetliyor: Adalet, güven, umut. Her birey bu üç eksenin hangi noktasında olduklarına göre bir kesişim noktasında yer alıyor. Örneğin adaletsizlik içinde olduğunu algılayan güvensiz ve umutsuz 16 yaşında bir delikanlı parayla cinayet işleyecek kadar hayata öfkeli olabiliyor.
Bugün toplum, kahramandan en çok adalet bekliyor. Bir kahramanı tanımlayan en temel özellik sorulduğunda yüzde 65’i “adil olması” diyor. Kahramanın en büyük gücünün ne olması gerektiği sorulduğunda da yanıt aynı: Adalet ve eşitliği sağlamak (yüzde 56). Özellikle Türkiye toplumunun kahramandan en çok ne beklediğini sorduğumuzda ise katılımcıların yüzde 40’ı “Adalet” seçeneğinde toplanıyor.
Demek ki adalet yalnızca mahkeme salonlarının meselesi değil, toplumsal ruh halinin tam kalbine oturmuş bir ihtiyaç. Kahramanlık bile adaletle tanımlanıyorsa, bu ülkenin en büyük açığının, toplumun en derin yarasının nerede olduğunu daha nasıl anlatabiliriz ki? Kahramanlık, olağanüstü cesaretten ya da fiziksel güçten değil, en sıradan hakkın -adaletin-artık olağan sayılmadığı bir toplumda yeniden tesis edilmesinden ibaret hale geliyor.
"Sizce Türkiye’nin lideri için en uygun liderlik tarzı aşağıdakilerden hangisidir?" sorusuna, toplumun yüzde 37’si “koruyan, destek olan, toplumsal refahı önceleyen”, yüzde 19’u “bilgiye, analiz ve akla dayanarak yön veren”, yüzde 16’sı “düzen kuran, otorite ve sorumluluk alan” cevabı veriyor.
Toplumun yüzde 67’si geçmişe kıyasla bugün kahramanlara daha fazla,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d