menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İmamoğlu, Erdoğan'ın uluslararası popülaritesine de göz dikti

34 5
03.04.2024

Diğer

03 Nisan 2024

Nasıl ki 31 Mart seçimlerinin yerel olmanın ötesinde ulusal bir anlamı var; Pazar günkü seçim sonuçlarının ulusal çerçevenin ötesine giden uluslararası anlamı da var.

Batılıların büyük bir kısmında, oryantalist bakış açısından da kaynaklanan Türkiye'yi demokratik çerçeveye oturtamama hâli vardır.

Türkiye'yi özellikle de Avrupa ailesi içinde görmek istemeyenlerin Türkiye'nin demokrasi olamayacağına inanmak işlerine gelir.

Aslına bakarsanız, bu inanışı doğru çıkartmak için elimizden geleni de yapıyoruz. Üstelik kendi içimizde bile Türkiye'nin demokratik refleks gücüne inanmayan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hiçbir şekilde iktidarı terk etmeyeceği düşüncesinde olanlar da az değil.

Geçen sene bu zamanlar, Mayıs seçimleri yaklaşırken, yabancı diplomat olsun, gözlemci olsun, meslektaş ya da tanıdıklar olsun; Türkiye'de iktidarın seçimler yoluyla el değiştirebileceğine kuşkuyla bakanlarla çok cebelleştim.

Geçen seneki seçimlerde hiçbir zaman muhalefet bloğunun kazanacağına dair büyük bir iyimserliğe kapılmadım. Seçimlere eşit şartlarda gidilmediğini de hep vurguladım.

Ama "muhalefet ne yaparsa yapsın Erdoğan bir yolunu bulur yine kazanırcıların" bu kesip atma haline karşı çıkmaya çalıştım.

Muhalefet hata yaparsa kaybeder; ve nitekim hata yaptı ve kaybetti. Bugün geriye bakıp bunu çok daha net görebiliyoruz.

Ama o dönem, Batılı gözlemciler, muhalefetin hatalarına bakmak yerine bütün ekonomik sıkıntılara rağmen Erdoğan'ın kazanmasını Türkiye'de otoriter rejimin konsolide olmasına ve zaten çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede demokrasinin hiçbir zaman sağlam şekilde kök tutamayacağıyla açıkladılar. Türkiye'yi Rusya-Orta Asya-Orta Doğu hattındaki ülkelerle aynı kategoriye koymak kolaycılığını tercih ettiler. Genel seçim sonuçları Türkiye'den demokrasi çıkmaz duygusunu perçinledi.

Şimdi ise, CHP'nin birinci parti çıkmasına Türkiye'de pek çok kişi ne kadar şaşırdıysa, yabancı gözemciler açısından da eminim 31 Mart seçim sonuçları büyük bir sürpriz oldu. Sonuçta özellikle Batılı gözlemciler de seçmenin seçimlerle demokratik yoldan iktidarı yerelde pek çok yerde değiştirdiğini kabul etmek durumunda.

Seçmenin demokrasi talebiyle, hukuk ve adalet talebiyle değil, tamamen ekonomik kriz nedeniyle CHP'yi birinci parti yaptığı savı, sonucun demokrasi adına önemini küçültmez. Özellikle Batılı ülkelerdeki, Türkiye'de seçimlerin göstermelik olarak yapıldığı, AKP ve Erdoğan'ın asla iktidarı terk etmeyeceği algısının en azından bu aşamada sarsılmış olması gerekir.

Bugün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Brüksel'deki NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılacak. Kendisi "bir bilen olarak" İstanbul'a mutlaka Murat Kurum'un belediye başkanı olması gerektiğini buyurmuş biri de olsa, seçim sonuçları nedeniyle Türkiye'ye daha fazla saygı duyulan bir........

© T24


Get it on Google Play