Bişkek, boşluk ve zaman
Diğer
03 Ağustos 2025
Birkaç ay önce bir söyleşi daveti aldım. Akademik bir dergide yer alacak bu çalışma için beni seçmelerinin nedeni, 2012 yılında Bişkek’te geçirdiğim yıldı; o coğrafyayı tanıyan birilerine ihtiyaçları vardı. Projenin ardındaki isim, uzun yıllardır aralıklı olarak yollarımızın kesiştiği bir sinema hocasıydı. Onunla ilk kez 2002’de bir kitap projesinde tanışmıştık. 2007’de Portekiz’de dar bir üniversite koridorunda karşılaştık ve bir kafede oturup geçen 5 seneyi konuştuk, 2022’de Gdansk’ta kumların üzerinde Polonya mantısı yerken bu sefer aradan geçen seneler çoğalmıştı, 2025’te Kadıköy’de bir Rus restoranında dertleştik. Beni bu kez yeniden bulmasının sebebi, Bişkek’te geçirdiğim yıl ve o yıla dair belleğimdi.
Kızım o zaman henüz doğmamıştı. Babam hayattaydı. Tolga’nın kahkahaları susmamıştı. Arada yapmadığım şeyler, yarım kalmış arzular, geri dönülmez anlar var. İnsan bunlarla ne yapar? Üzerini kapatıp unutur mu, yoksa onlarla konuşmanın, onları bugüne davet etmenin bir yolunu mu bulur? Geçmişi hatırlamak, bugünü daha anlamlı kılar mı? Bazı soruların cevabı olmayabilir. Ama cevapsız soruları da, Kırgız sinemasının sessizlikleri gibi, anlamlı kılmanın yolları var.
Bu birkaç aydır, on iki yıl önceki o anılar zihnimde tekrar tekrar dönüyor. Bişkek’te döviz bozduracak bir yer bulamayışımı, dağlarda tuvalet yerine kazılmış derin delikleri, Rusça bilmeden, yalnızca İngilizce ile şehrin bir ucundan diğerine bile gidemeyişimi hatırlıyorum. Yaptıklarımdan çok,........
© T24
