menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Psikiyatrist Cengiz Arca: Sanatın aristokrat bir uğraş olduğunu düşünürsek Türkiye’yi Batılı ülkelerle kıyaslamak haksızlık olur

24 7
13.03.2025

Diğer

13 Mart 2025

Psikiyatrist Cengiz Arca

Konserler, bir şarkıyı sadece dinlemekten çok daha fazlasını ifade eder. Kolektif bir deneyim, anı biriktirme, hatta bir kimlik inşası, konserlere katılım ekonomik ve toplumsal koşullarla nasıl şekilleniyor? İnsanlar müziği bir eğlence biçimi olarak mı, yoksa zor zamanlarda bir kaçış ve dayanışma alanı olarak mı görüyor? Artan bilet fiyatları, bu deneyimi belirli bir kesimin ayrıcalığı haline mi getiriyor? Psikiyatrist Cengiz Arca ile konserlerin bireylerin ruh sağlığı üzerindeki etkisini, kriz dönemlerinde sanatın nasıl bir işleve büründüğünü ve müziğin toplumsal dinamiklerle nasıl iç içe geçtiğini konuştuk.

- Konser bileti fiyatları her geçen gün artarken, bu durumun psikolojik ve sosyolojik etkileri neler? Müzik artık yalnızca üst gelir grubunun erişebildiği bir lüks haline mi geliyor?

Bu yaz bir arkadaşım Deep Purple konseri bileti aldı. Ancak gitmek için bir türlü uygun tarihi oluşturamadı. Bu tarz grupların bileti o kadar önceden satışa çıkıyor ve erken bitiyor ki. Uzun bir süre onunla beraber bu biletler ne olacak diye düşündük. İçimizde Deep Purple için ölüp biten pek kimse yoktu. Ayrıca hayat mücadelesi devam ediyor zaten, bileti bir arkadaşına hediye etse bile gideceği garanti kimse yok. Araştırırken bir internet sitesi buldu ve bileti 2-3 katı fiyatına satışa koydu. Çok kısa sürede satıldı. Zaten pahalı olan bilet, daha da pahalıya satıldı. Bu denli popüler grupların Türkiye’ye gelmeleri için onlara muhtemelen çok yüksek ücretler teklif ediliyor ve bu da bilet fiyatlarına yansıyor. Özellikle Arabistan’daki demokratikleşme dalgası ve Dubai’nin çok ciddi fırsatlar doğurması Türkiye’yi bu etkinlikler için daha az tercih edilebilir bir konuma soktu. Bu tarz gruplar ya da şarkıcılar daha az geliyor ve son derece yüksek biletler talep ediyor. Haliyle lüks bir harcama olduğunu söylemek oldukça kolay.

- Bu tip etkinliklere katılmak kişiler için farklı anlamlar mı içeriyor?

Günümüzde herkes kendi hikâyesini yeniden yazmak istiyor. Sadece bizde olan bir şey değil. Tüm dünyada narrative peşinde koşturup duran insanlar bu amaçla pek çok aktiviteyi tercih edebiliyor. Özellikle konserler, insana anlatacak değerli bir hikâye veriyor. Ben o şarkıyı şurada dinledim, şarkıyı söylerken şarkıcı şunları dedi gibi şeyler Spotify’dan dinlediğiniz bir şarkıdan çok daha fazlasını verir size. Konser alanına girmek için beklediğiniz sırada yediğiniz köfte ekmek öncekilerden çok daha güzel olabilir. Çünkü bunun bir hikâyesi vardır. Günümüzde herkesin biricik olduğu dünyada, herkes kendi biricik hikâyesinin peşinde. Bir şeyi anlatı değeri taşıyorsa kıymetli. Diğer yaşantılar sadece dolgu. Oysa hayat tümüyle bir bütün.

- Ekonomik ya da toplumsal kriz dönemlerinde insanların eğlenceye yaklaşımı nasıl değişiyor?

Bu soruya cevap vermek kolay. Krizler insanlarda bir son duygusu yaratıyor. Kapitalizmin de yapmaya çalıştığı şeylerden birisi bu. Birikim yapmana gerek yok. Çünkü birikim yapmanı gerektirecek bir gelecek yok. Yarın yok. Elinde sadece bugün var. Bugün harcadın harcadın, yarın dünyanın varolacağının bir garantisi yok. Bu durum insanlarda hemen bir şey yapma arzusunu tetikliyor. Birçok büyük markanın sloganı da reklam politikası da isimleri de bu yönde. Arzuyu doyurmak, hem de hemen şimdi! İste gelsin, hepsi burada, getir, tıkla gelsin, just do it vs.

- Konser gibi toplu etkinlikler, zor zamanlarda........

© T24