menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Merkez sağ nasıl dirilir?

29 0
10.04.2024

Diğer

10 Nisan 2024

Son yerel seçimlerin bana göre gösterdiği en önemli siyasi sonuç, Türkiye'de artık merkez solun "doğal lideri"nin Ekrem İmamoğlu, -temsil ettiği belli bir siyasi organizasyon ortada bulunmamasına rağmen- merkez sağın "doğal lideri"nin ise Mansur Yavaş olduğunu net biçimde tescil etmesi.

CHP'nin merkez solu bütünüyle temsilini ve hatta şimdilik boşta bulunan merkez sağdan bile pay aldığını bir yana bırakalım.

Bu seçimlerin net biçimde gösterdiği gerçek şu ki iktidar bloğu AKP ve MHP'nin önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimini İmamoğlu ve/veya M. Yavaş'a karşı R.T. Erdoğan ile de onsuz da kazanma şansı yok gibi.

Bilindiği üzere Erdoğan'ın Anayasa'ya göre tekrar aday olması tek bir şarta bağlı:

TBMM'nin beşte üç çoğunlukla erken seçim kararı alması.

Ancak bu ihtimalde Erdoğan yeniden aday olabilir. Onun dışında olamaz.

Tabii ki Anayasa değiştirilmediği sürece. Fakat Anayasa değişikliği için TBMM'de beşte üç çoğunluk bulunsa bile ayrıca referandum şartı var (üçte iki çoğunluk bulunamadığı sürece). Bu da ayrıca zor.

İktidar bloğunun malum beşte üç çoğunluğu yok. Bunun için İYİP'in blok oyuna ya da ana muhalefet dışındaki "sağ muhalefet"in (İYİP, DEVA, GELECEK, SAADET, DP) önemli kısmının oyuna ihtiyacı var.

Normal koşullarda bu "sağ muhalefet"in sırf AKP-MHP'ye veya Erdoğan'a iyilik olsun diye böyle bir destek vermesi eşyanın ve siyasetin tabiatına aykırı olur. Bu sağ muhalefet zaten mevcut iktidar bloğuna karşıtlıktan ortaya çıktı.

Tabii işin içine vekil pazarlıkları ve büyük "montanlı" "tamamen duygusal(!)" ikna yöntemleri girmezse!

Bu tür kirli yöntemlerin ise seçimde halk tarafından ciddi bir tepki ile karşılanacağında kuşku yok.

Yani kanaatimce bu tür yöntemlere başvurmak Erdoğan'ın daha da aleyhine işler.

Bu yöntemlerle tekrar aday olsa bile seçimde halk bir daha cezalandırır.

Bu yüzden siyasi öngörüsü çok yüksek olan Erdoğan'ın –seçilmeyi garanti göremeyeceğinden- bu işlere tevessül etmeden, siyaseti "zirvede" bırakmayı tercih edeceğini ve önümüzdeki CB seçimlerine onsuz girileceğini tahmin ediyorum.

Tabii o zamana kadar tekrar parlamenter sisteme geçilmezse ki bu da ciddi bir ihtimal ve talep 1-2 yıl içinde bizzat iktidar bloğundan gelebilir (daha önce de yazdım).

Sonuç itibarıyla, eğer parlamenter sisteme geçilmezse, önümüzdeki CB seçimlerine iktidar bloğunun Erdoğan dışındaki bir adayı ve E. İmamoğlu ve/veya M. Yavaş ile girilme ihtimali bence en yüksek olasılık.

Hatta bana göre eğer ilk tura bu üç aday girerse, ikinci tura iktidar bloğunun adayı kalamaz ve ikinci turda İmamoğlu ve Yavaş yarışır. Bu ihtimalde de bence ipi -sadece merkezden değil, sağ cenahtan alacağı ekstra oylarla- M. Yavaş'ın göğüsleme olasılığı daha güçlü gibi görünmesine karşın, İmamoğlu'nun her kesimden oy alma maharetini de yabana atmamak gerekir. Yani yarış büyük olasılıkla ortada geçer.

Tabii ki bu şimdilik sadece bir varsayım.

Mevcut verilerden kendi yaptığım analizin sonucundaki şahsi öngörüm.

İmamoğlu ile Yavaş birbirleriyle yarışmayı doğru bulmayıp, aralarında anlaşmaya da pekala gidebilirler. Örneğin bir tür yumuşak geçiş için bir dönem M. Yavaş ve sonrasında İmamoğlu gibi. Bu noktada CHP yönetiminin ve örgütünün yaklaşımı da kuşkusuz önemli olacaktır.

Ancak iktidar bloğunun adayı düşük profil ve "kolay lokma" bulunursa, ilk turda ikisinin birden yarışmasında da sakınca görülmeyebilir.

Türkiye demokrasisinin geleceği için bence CB seçiminde merkez sağdan ve merkez soldan birer güçlü adayın yarışması ve ikinci tura ikisinin kalması en ideal ve doğru sonuçtur.

Sonuçta CB seçimlerinin ikinci turu anayasal demokratik rejim ve cumhuriyetin kazanımları açısından bir "tamam ya da devam" problemine dönüşmeyip, hangisi kazanırsa evrensel demokrasinin ve hukuk devletinin kazanacağı bir sonuç ortaya çıkar.

Bu nedenle önümüzdeki CB seçimlerine bana göre........

© T24


Get it on Google Play