menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CRINK: Başkaldıranların mihveri

15 0
10.07.2025

Diğer

10 Temmuz 2025

The Axis of Upheaval, New York’ta ikiz kuleleri hedef alan saldırı akabinde Başkan Bush’ın Müslüman ülkelerle ilişkilendirdiği ve “kem, kötü” sıfatlandırdığı eyleme atfen bu kez Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore’nin (baş harfleri CRINK), kapitalist batı dünyasına karşılık olarak meydana getirdiği bir düzenleme.

CRINK yanında Şangay İşbirliği Örgütü, orta Asya ülkelerinin işbirliği ihtiyacını karşılamak üzere kurulan, diğer kuruluşları örnek alan ama örgüt yapısı, hedefleri onlar kadar iddialı olmayan bir girişim. Birleşmiş Milletler II Dünya Savaşının ardından, ülkelerin anlaşmazlıklarını savaşmadan, görüşerek çözmelerini hedefleyen bir girişimdi.

Avrupa Birliği fikrinin arkasında bunu andıran ve başta Almanya ile Fransa olmak üzere, Avrupa ülkelerinin ABD’ne karşılık, ekonomik başarının önde gelen hedef olduğu bir düzenleme vardı. Elbette AB kadar iddialı olmamakla birlikte Türkiye 1990’lı yılların başında T.Özal’ın liderliği ile jeopolitik öneme sahip olan Karadeniz bölgesi Ekonomik İşbirliği Bildirisi doğdu. Bu da aslında Şangay İşbirliği veya BRICS düzenlemesinden farklı değildi. Kuruluşu izleyen yıllarda genel sekreteri olduğum KEİB, bildiriye taraf olan ülkeleri, aynı dönemde faaliyete geçen EBRD, Avrupa Yeniden İmar ve Kalkınma Bankası’nın özel sektörün yatırım finansmanında destek olmasını sağladı.

2012 Temmuz ayında son şeklini alan kurucu metnin hazırlanması ticaretin ortak para birimi ile yapılması arzusunu da vurgulamıştı. DEİK Direktörü olarak katıldığım bu toplantıda belirttiğim gibi, bu ülkeler arasında yapılabilecek ticaretin hacmi, ortak para birimi uygulamasının gerektirdiği sınıra ulaşamayacağı için bu düşünce gerçekleşmedi.[1] Bu konuda atılabilen bir ileri adım, Yunanistan ve Bulgaristan’ın itirazlarına karşın, KEİB Kalkınma Bankası’ın Selanik merkezli olarak kurulması oldu. Banka Türkiye’nin atadığı bir genel müdür tarafından yönetildi. [2]

Ukrayna’yı NATO ile ilişkilendirmek, bilineni Putin’in gözüne sokmak demektir ve bunun başlangıcı 1980 yıllara, Zbig Brzezinski etkisindeki Carter dönemine, ardından önce Bill sonra Hillary Clinton dönemine gider.

W. Churchill’in Zorlamasıyla II Dünya Savaşına Katılan ve Hitler Almanya'sının savaşı kaybetmesinde önemli rol oynayan ABD, Marshall yardımı mekanizmasıyla ABD endüstrisinin Avrupa’nın ayağa kalkmasında etkili olmasında önemli rol oynamıştır. Bu konuyu kısaca hatırlarken üç uluslararası stratejinin uzmanının siyaset yapma tarzının sonuçlarına değineceğim. Bu üç isim H. Kissinger, Deng Xiao Ping ve Zbig Brzezisnki’dir.

ABD Brzezinski ile kaba kuvvet gösterisindeyken, sevgili anneannem Fahriye Hanım'ın ifadesiyle, “yecişle mecüş”ün (Çinlilerin) yönettiği ve aslında binlerce yıl geriye giden Çin yönetim felsefesini yansıtan BRI-Köprü ve yol politikası dünyayı ustalıkla örüyor. Öyle bir ustalık ki, II. Dünya Savaşı'nın ardından ABD’nin vazgeçilmez uyuşturucu “dolar cinsinden para”yı Marshall yardımı kisvesi altında hedef ülkelere sokması stratejisine rakip oluyor. Biri Polonya, diğeri Alman Yahudisi olan Z. Brzezinski ile H.Kissinger, küresel politikada........

© T24