Sevr teslimiyet ve esaretin Lozan kurtuluş ve kuruluşun uluslararası tescil belgesidir
Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, PKK’nın fesih kararı ve Lozan-Sevr tartışması için “Esas hedef Atatürk’tür. Lozan tahammülsüzlüğünün arkasında laik Cumhuriyetle hesaplaşma duygusu var” dedi...
Lozan Barış Antlaşması, Türk Ulusu’nun yaşamsal haklarını ve amaçlarını tescil eden bir siyaset abidesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi ve diplomatik zaferdir. Bu zaferin temelini, ulusumuzun Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazandığı Kurtuluş Savaşı oluşturur. Ancak Lozan Zaferi’nde, Türkleri tarih sahnesinden silmek isteyen emperyalist güçler karşısında kaya gibi direnç gösteren ve müzakereleri büyük diplomatik başarıyla sonuçlandıran, İnönü Savaşları’nın kahramanı İsmet İnönü’nün katkısını unutmamak lazımdır.
PKK terör örgütünün fesih bildirisinde Lozan’ı reddeden, Sevr özlemiyle kaleme alınmış ifadelerin büyük tepki çekmesi nedeniyle öngörüleri daima doğru çıkan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın Sevr ve Lozan Antlaşmalarına yönelik düşüncelerini bir kez daha hatırlamanın yararlı olacağını düşündüm.
★★★
ŞÜKRÜ ELEKDAĞ (Ş.E.): Lozan’a tepki gösterilmesinin iki nedeni var. Birincisi, Sevr (Sevres) Antlaşması’nın Türklüğü tarihten silme ve Türkleri Avrupa’dan ve Anadolu’dan kovma projesi olduğunun, Kurtuluş Savaşı’yla da bu alçak ve soysuz projenin önlendiğinin anlaşılmamasıdır. Batılı devletlerin Sevr Antlaşması ile güttükleri esas amaç; asırlar boyunca biriktirdikleri kinin etkisiyle Türklüğü tarihten silmek, Türkleri Avrupa’dan ve Anadolu’dan kopartarak gelmiş oldukları Orta Asya’ya sürmek ve Anadolu’yu sömürge haline getirmekti. Sevr Antlaşması, Anadolu’nun coğrafi, kültürel ve siyasi birliğini sona erdirecek ve Türk ulusal şuurunu zayıflatarak zamanla yok edecek şekilde dizayn edilmişti. Nitekim antlaşma hükümleri, batıda Trakya ile İzmir ve havalisini kapsayacak bir Yunan devletinin, doğuda bağımsız bir Ermenistan devletinin, Irak ve Suriye arasındaki bölgede........© Sözcü
