Doğa harikası Antalya yalıyarları ranta teslim olacak mı, Antalya Müzesi yıkılacak mı?..
Antalya’da 1973-80 arasında belediye başkanlığı yapan ve halkçı uygulamalarıyla efsaneleşen Selahattin Tonguç, bugün 84 yaşında.
“Başkanlık dönemimde Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi’ndeki sorunlarımızı şeffaf belediyecilik anlayışı ile çözmeye çalıştık. Kentin güçlü ve ileri gelenlerine ait, yıkılması gereken 200 kadar yapıyı, o dönemde de başarılı ve cesur TV haberciliği yapan Uğur Dündar aracılığı ile ifşa ettik, sesimizi bütün ülke duydu, böylece kıyılardaki işgalci yapılar yıkıldı!” diyen Tonguç, ilerlemiş yaşına rağmen kentinin doğal ve tarihi güzelliklerine sahip çıkmayı sürdürüyor.
Verdiği mücadeleyi de şöyle anlatıyor:
“Halk her şeyin farkında! Kendi seçtiği yöneticiler tarafından her alanda kıstırılmış, birkaç yıl içinde fiyatı on katına çıkan gıda maddeleriyle boğuşan 80 milyonluk bir halk, milyonlarca işgalcinin arasında, geçim sıkıntısı, güvenlik sorunu, deprem korkusu ve gelecek kaygısı içinde, tarihte görülmemiş bir ekonomik buhranla baş başa bırakıldı!
Siz sırtlanlar gibi ranta üşüşüp düzeninizi kurarken, elbette bu toplumsal çöküşü görmezden geliyorsunuz! Bu yüce halk, sizin 23 yıllık iktidarınızın hataları yüzünden kültür miraslarını düşünecek durumda değil! Bu da size yapışan bir başka utanç lekesidir! Bir devlet halkla var olur. Üstelik devlet, hükümetinizden büyüktür! Yıllardır karış karış satmaya çalıştığınız, Türkiye satılık değildir!”
★★★
“Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan,
Bir yürüyüşe çık, kitabını, meyveni, suyunu sırt çantana koy ve Antalya’ya gel. Yetmiş milletten insanla tanış. Tanış bizlerle. Gece dolunay ışığında yakamozu seyret. Gündüz turkuaz renk denizimizi gör. Kent merkezindeki oyuklara, kara ve deniz mağaralarına dal. Kayalıklardaki bir patikadan dikkatlice aşağı in ve gir denize. Deniz suyundaki mineraller insanın kaygısını azaltır. Sağaltır hasta olanı; iyileştirir. Burada yaşayan halk ve Strabon, DaVinci, de Bruijn, Evliya Çelebi, Krickl, Kaptan Cousteau gibi buradan geçmiş olan seyyahlar, fotoğraflarda Antalya’yı görmüş olanlar mümkün değildir ki, bu güzellik karşısında hayretler içinde kalmış olmasın.
★★★
Antalya... İnsandan alacaklı, insana borcu olmayan eşsiz coğrafya. Her nedense bu topraklar için hakça ve kardeşçe çalışmıyoruz. Bu tür sözler hukukun konuştuğu yerlerin ve hukukça konuşan dillerin kavramları. Ülkem pek bir dilsiz son yıllarda.
Coğrafyaya her zaman borçluyuz. Coğrafya sadece iklim, demografi ve iktisat üretmez. Coğrafya insan ve kültür üretir. Dünyada çok az kentin insanı Antalyalılar kadar coğrafyasıyla gurur duyar! Bu coğrafya, tarih boyunca sayısız seyyaha, yazara, ressama ve bilim insanına ilham kaynağı olmuştur. Antalya ve yakın yöresinin en önemli formasyonu ise travertenlerdir.
★★★
Demokrasi, hakların ve özgürlüklerin alanıdır. Çoğunluğun........© Sözcü
