23 Nisan…
“19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktım. ‘Ya istiklâl, ya ölüm!’ diyerek Millî Mücadele’yi başlattım. ‘Milleti, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır,’ ifadesinin yer aldığı Amasya Tamimi ile de konunun ciddiyetini dünyaya duyurdum.
Erzurum Kongresi ise bu doğrultuda atılan ilk adımdı.
Doğu illerimizin temsilcilerinden oluşan Erzurum Kongresi’nde: Türk vatanının bölünmez bir bütün olduğu, doğunun da bu bütünün bir parçası bulunduğu kabul edildi.
Sivas Kongresi ile milletin ve memleketin bütünlüğü, Millî Mücadele’mizin asaleti dünyaya ilân edildi.
Sivas Kongresi Beyannamesinin birinci maddesiyle de: ‘30 Ekim 1918 tarihindeki hududumuz dâhilinde kalan vatan toprağının, ezici çoğunluğu Müslüman olan vatandaşlarıyla bölünmez bir bütün teşkil ettiği açıkça ifade edilmiştir,’ denilerek Misak-ı Millî belirlendi.
★★★
27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldim.
19 Mayıs’ta Samsun’a çıkıp direnişi örgütlemeye başlamamdan sonra işgal yönetimine boyun eğen İstanbul Hükümeti’nin dönmem yönündeki baskıları üzerine askerlikten istifa etmiştim. Artık sivil bir önderdim. Ankara’ya adım attığımda yetkimi, Sivas Kongresi’nde oluşturulan Heyeti Temsiliyenin Başkanı olmamdan alıyordum.
Ankara’da halkın muazzam hürmetli tezahüratıyla karşılaştım.
Times gazetesi halkın bu tezahüratlarını şöyle yorumladı: ‘Bütün cihanın kuvvetine karşı milli bir hareket yaratmak... Ne çocukça bir hayal!’
Haydi, bunlar yabancı, Tük milletini anlamaz diyelim. Asıl, sevdiğim bir yazar olan Refik Halit Karay’ın başlattığımız bu kurtuluş mücadelesini şu........
© Sözcü
