menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asker olmadan bu işin üstesinden gelinemez

215 25
03.05.2025

17 Ağustos 1999’da Gölcük Depremi olduğunda, Emniyet Asayiş Yardım Planı (EMASYA) protokolü yürürlükteydi. Bu protokol; polisin yetersiz kaldığı durumlarda, toplumsal olaylar ile yangın, deprem, sel gibi doğal afetlerde, valiliğin gerekli görmesi hâlinde askerden yardım alınmasını sağlıyordu. Yani, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birlikleri, sivil otoritenin emrinde kalarak, üstlerinden emir beklemeksizin müdahaleye mecbur kılınmıştı.

Bu kapsamda TSK’nın “Doğal Afet Yardım Planı” (DAFYAR) da bulunuyordu. Bu plan doğrultusunda, olası bir depremde tüm birliklerin nereye, nasıl, hangi malzemelerle müdahale edeceği; seyyar sahra hastanelerinin nereye kurulacağına kadar her ayrıntı belirlenmişti. Planların her yıl eğitimleri ve tatbikatları yapılırdı.

MÜDAHALE OLANAĞI KALKTI

EMASYA Protokolü, 2010 yılında, sözde “Balyoz Darbe Planı”na zemin hazırladığı gerekçesiyle yürürlükten kaldırıldı. DAFYAR planları da böylece ortadan kalktı. Hâlen yürürlükte bulunan Türkiye Afet Müdahale Planı ise 2022’de yürürlüğe girdi. Bazı bakanlıklar “Ana çözüm ortağı” olarak belirlenirken, Milli Savunma Bakanlığı (Genelkurmay Başkanlığı) ise yalnızca ‘Destek Çözüm Ortağı’ olarak konumlandırıldı. Bunun sonucu olarak TSK organize ve hazır bir şekilde doğal afetlere müdahale etme imkânını büyük ölçüde kaybetti. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremde de bu durum gün yüzüne çıktı.

Konu hassas. Nitekim DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, TSK bünyesinde “Doğal Felaketlerle Mücadele Kuvvetler Komutanlığı” kurulması yönünde yasa teklifi verdi. Böyle bir birim kurulması halinde kesin buna da bir kulp takarlar. Konunun önemi ortada. 1997-2002 yılları arasında yaşanan bütün doğal afetlerde afet yönetimi, koordinasyonu görevini yürüten dönemin Devlet Bakanı Hasan Gemici, doğal........

© Sözcü