Komisyon da koktu!
Keskin bir uyanıklıkla izlenmezse başı da yitip gidecek, sonu da hiçbir zaman bağlanamayacak. Adını “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” koydular. Meclis Başkanı bu komisyonun da başkanı oldu. Söylediğine göre komisyonun toplanmaya hazır hale gelebilmesi 9 ayı buldu.
★★★
Şehit yakınları, gaziler, Diyarbakır Anneleri, Barış Anneleri, Eski Meclis Başkanları, MİT eski ve yeni başkanları, Öcalan’dan bilgi getiren heyet üyeleri, baro başkanları dahil pek çok kişiyi dinledi. Meclis muhabiri gazetecilere toplantıları izleyip yazma kapısı açık tutuldu.
7 toplantı gerçekleşti.
★★★
7 toplantı sonunda bu komisyon halka, hiç değilse, şu duyguyu vermesi gerekirdi: Ortadoğu coğrafyasında “Demokrasiyi hakkıyla becermiş ilk İslam ülkesi” yine biz olacağız. Hakkıyla becerilmiş demokrasi ortamında Türkiye bölünmeden “Büyük Türk ve Kürt Kardeşliği” yeniden daha da güçlenecek. ABD ile İsrail’in Ortadoğu’da yeni haritalar yapma kirli oyunları; hakkıyla becerilmiş demokrasi ortamının yarattığı “Birlik enerjisiyle” darmadağın olacak.
Evet!
Bu umut doğmalıydı.
★★★
Duygumuz öksüz kaldı.
Komisyon, bugüne kadar ne Türk ne de Kürt vatandaşlar için böyle bir duygu yaratamadı. DEM Partililer, “Öcalan’ı da davet edelim, Komisyon onun fikirlerini dinlesin” diye çağırı yapıyor. AKP’liler ise “CHP’de birleşmiş Türkler ile Kürtlerin birlikteliğini çatlatma” peşinde.
★★★
İnsanlarla konuşun........
© Sözcü
