Adından korkuyorlar!
Sakarya Zaferi’nin hemen sonrasında Mustafa Kemal tam olarak şu cümleleri söyledi: “Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük olan bir amaca ulaşmak için gerekli en belli başlı vasıtadır. Her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir alem doğmalıdır; yoksa başlı başına zafer boşa gitmiş bir gayret olur.”
Amaç fikre dönüştü.
Yeni alem doğdu.
Egemenlik Saray’dan alındı. Bütün millete verildi.
★★★
Mustafa Kemal’in ölmeden önceki son sözleri de şuydu: “Ben size manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.”
30 Ağustos:
Fikir özgürlüğü.
İnanç hürriyeti.
Fırsat eşitliğidir.
Bilim ve akıldır. Ümmet olmaktan çıkarak millet olmaya geçişin fikre dönüşmesinin ışıklı kapısıdır. 103 yıl önce; vatansız kalıyoruz korkusunun özgürlük arzusuyla birleşerek “yok oluştan var oluş çıkarmanın” adı 30 Ağustos’tur.
★★★
103 yıl içinde ülkeyi yeniden mezhepçilik bataklığına düşürme arayışları uç verdi, taraftar buldu. Başlangıçta ürkek, çekingen, sinsi ve örtülüydüler. Sonunda Mustafa Kemal Atatürk’e, onun kurduğu Cumhuriyet’e, ailesine, annesine, Lozan’a saldırmaya, karalamaya başladılar. Çirkin, çirkef dedikodu uydurup “‘Mustafa Kemal’e saldırma tarihçiliği peydahlayanlar’ ve ‘Keşke Yunan kazansaydı’” diyenler bile çıktı. Yüksek maaşlarla bakanlıklarda, belediyelerde, TRT’de ve bütün devlet kurumlarında; akıl veren danışman, program yapan tarihçi, devlet şirketleri ilanları ile beslenip dergi yayınlayanlar; bunların hepsi el üstünde tutulur oldu.
★★★
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın cuma hutbesinde Mustafa Kemal’in adını geçirmemiş olmasını, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Mustafa Kemal’in fotoğrafını 30 Ağustos tablosundan çıkarmasını bu açıdan yorumlayın. Padişahlık düzeninin güne uydurulmuş halini istedikleri için bunu........
© Sözcü
