9, 32, 66, 83 beynin 4 durağı
Dokuz yaşında bir çocuğun zihninde neler olur? Bazen eski fotoğraflara bakarken, kendi dokuz yaş halimizi görünce içimizde garip bir tanıdıklık uyanır...
“Sanki dün gibi...”
Oysa beynimiz için dün falan değildir. O yaş, hayatımızın ilk büyük kırılmasıdır. Bilim insanları şimdi bunun izini MR görüntülerinde, sinapslarda, gri maddede, beyaz maddede görebiliyor.
Cambridge Üniversitesi’nden gelen yeni bir çalışma, beynimizin dört belirgin yaş döneminde -9, 32, 66 ve 83- yapısal bir dönüşüm yaşadığını söylüyor.
Üstelik bu dönemler, hayatımızın düşündüğümüz gibi doğrusal bir çizgi üzerinde akmadığını; tam tersine, beyin dediğimiz organın bir tür ruhsal mevsimler takvimi tuttuğunu gösteriyor.
Yani mesele sadece “çocukluk, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık” değil. Mesele, beynin her evrede kendine başka bir görev biçmesi. Başka bir ayar tutturması. Hayat denilen uzun yürüyüşte, içimizdeki motorun dört kez yeniden kurulması.
★★★
Dokuz yaş...
Bilim insanlarına göre beynin en büyük kalabalığı bu dönemde. Bir çocuk, zannettiğimizden çok daha “verimsiz” bir beyinle büyüyor aslında.
Bağlantılar çoğalıyor sonra budanıyor; sinyaller dolaşırken yollar uzuyor, kısalıyor, tekrar uzuyor. İlginç biçimde, bu yaşlarda beyin daha yavaş çalışıyor. Ama belki de o........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein