Sevgili okurlarım Türkiye’de ‘yıkıcı insanlar’ çoktur ama ‘yapıcı insan’ bulmak zor iştir. Yıkıcıların işi başkaları tarafından yapılan işleri yok sayıp yıkmak ya da kötülemektir.

Bu gibiler özellikle bu iktidar döneminde çoğaldı.

Devletin ve milletin parasıyla yapılan fabrikaları bile kapatmaktan utanmazlar, kendi adamlarına peşkeş çekerler.

Bu memlekette yapıcı olmak ise zor iştir.

Bu konuda verilecek en güzel örneklerden biri Prof. Dr. Mehmet Haberal’dır. Geçmiş yıllarda ismi bu ölçüde bilinmeyen, ancak daha sonra Türkiye’de kendi alanında büyük işlere imza atan bir tıp adamı.

Hacettepe Üniversitesi’ni ve tıp fakültesini kuran YÖK eski başkanı İhsan Doğramacı’ın öğrencisi. O da eser üreten bir bilim adamıydı. Keşke sonraki yıllarda YÖK Başkanı iken darbe döneminin akıl hocası olmasaydı diye düşünürüm.

1944’te Rize/Pazar’da dünyaya gelen Prof. Haberal, 3 Kasım 1975’te Hacettepe Hastanesi’nde Türkiye’deki ilk başarılı organ naklini gerçekleştirdi. Başkent Üniversitesi ve Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı’nın kurucusu olan Haberal, 17 Nisan 2009’da Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklandı. 6 Ağustos 2013 tarihinde tahliye edildi. 22 Ağustos 2016’da Dünya Organ Nakli Derneği Kongresinde oybirliği ile 2018-2020 dönemi için dernek başkanlığına seçildi.

★★★

Haberal genç ama girişimci, yapıcı bir hekimdi. Elindeki sıfır olanaklarla önce Başkent Hastanesi’ni, sonra Başkent Üniversitesi’ni kurdu ve bugünkü düzeyine getirdi.

Hastane sürecinin........

© Sözcü