Sevgi, Dostluk ve Barış İçin DEMOKRASİ ve TÜRKİYE…
Sadece Türkiye değil, Dünya’nın hiçbir ülkesi, insanların özgür, eşit haklara sahip, inancını, kültürünü, görüşlerini uzlaşarak, korkusuz ve güven içinde yaşayacağı, herkesin her sürecinde kendisini veya temsilcisini görebileceği tam demokrasiyi başaramadı. Bu uğurda, ulusal veya uluslararası alanlarda şiddetsiz yöntemlerle emek ve ömür katanların içinde çok sayıda insanın kanı ve gözyaşı döküldü, doğa ve üstünde yaşayan her tür canlı kıyıma uğradı.
Üretilen, ticareti ve kaçakçılığı yapılan, aslında hepsi de “ağır” olmasına karşın “ağır” veya “hafif” diye adlandırılan silahların geliştirilmesi ve yaygınlaşması sonucu insana, hayvana, çevreye ve doğaya yönelik insan şiddeti, iyi yürekli insanları şaşırtacak, toprağın, suyun, havanın doğasını, genlerini, dengesini bozacak kadar “vahşet” düzeyine ulaştırıldı.
Bugün güzel ülkemde ve Dünya’nın hiçbir yerinde hiçbir canlı güvende değil.
Çok üzülerek, utanarak, bugün yaşayanlar ve gelecekte doğacaklarla ilgili korkular taşıyarak dile getirdiğim bu görüşlerimden sonra, bundan önceki iki yazımda dile getirdiğim konulara biraz daha somut önerilerle değineceğim.
“Şiddetsiz Türkiye ve Hükümet” başlıklı bir önceki yazımda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, önce Ankara’da, sonra illerde ve daha sonra yine Ankara’da kurultaylar düzenlemesini, çok önemli alanlarda ve konularda şiddetin değil, sevgi, dostluk ve barışın yaşanması için tam demokrasinin sağlanmasını önermiştim. Çünkü,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d