menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'42. Yılında Kıbrıs'ın Tarihi Hafızası'

9 0
15.11.2025

Bugün 15 Kasım…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının yıldönümü...

Kıbrıs’ın kaderi, yalnızca jeopolitiğin değil, aynı zamanda halkların özgürlük, eşitlik ve güvenlik arayışıdır. Ada tarihinin son 70 yılı, bölgesel güç dengeleri, uluslararası hukuk ve dönem siyasi iktidarlarının hatalarının iç içe geçtiği, çoğu zaman acı bir tecrübenin toplamıdır. Bu nedenle KKTC’nin kuruluşundan bugüne gelen süreci değerlendirmek, tarihsel arka planı anlamadan mümkün değildir. Bu amaçla, kısa bir tarihsel özet yapacağım.

19. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında, Yunanistan’ın “Megali İdea” hedefi Ege’den Balkanlara, oradan da Kıbrıs’a kadar uzanıyordu. Ada 1878’den beri fiilen İngiliz kontrolündeydi ancak Rum Ortodoks Kilisesi Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması hedefi olan ENOSİS fikrini sistematik biçimde canlı tuttu.

Bu ideolojik zeminin üzerinde, 1950’lerin ortasında silahlı bir yapılanma ortaya çıktı: EOKA. İngiliz yönetimine karşı başlatılan silahlı mücadele kısa sürede Türkleri de hedef alan bir etnik şiddet örgütüne dönüştü. Kıbrıs Türkleri için bu yıllar, savunma birliklerinin örgütlenmesine ve adada toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine sahne oldu.

Soykırıma Karşı Silahlı Direniş

1958’de Kıbrıs Türklerinin EOKA’nın artan saldırılarına karşı örgütlü bir savunma oluşturması ihtiyacıyla Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) kuruldu. Türkiye’nin yönlendirmesi ve desteğiyle oluşturulan TMT, adada yaşayan Türk toplumunun güvenliğini sağlamak amacıyla yapılandı. Teşkilatın kuruluşunda ve yönetiminde, dönemin önde gelen Türk liderlerinden Dr. Fazıl Küçük ve genç avukat, ileride KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı olacak Rauf Denktaş kritik rol oynadı. Bu liderler, hem toplumu örgütleme hem de uluslararası platformlarda Türk haklarını savunma görevini üstlendi.

TMT’nin temel faaliyetleri, köyleri korumak, sivillere silahlı eğitim vermek, istihbarat toplamak ve gerektiğinde silahlı direniş göstermek üzerine yoğunlaştı. Teşkilat, özellikle 1963–64 yıllarında yaşanan “Kanlı Noel” olaylarında, Rum paramiliter güçlerinin saldırılarına karşı Türk köylerinin güvenliğini sağlamak için organize bir savunma hattı kurdu. Aynı zamanda TMT, Türk toplumunun adadaki siyasi ve toplumsal varlığının korunmasını sağlamak, yönetime karşı bir güvenlik ağı oluşturmak ve ilerleyen yıllarda siyasi müzakere gücünü güçlendirmek gibi stratejik amaçlar da taşıyordu.

Bu bağlamda TMT, yalnızca bir direniş örgütü olmanın ötesinde, Kıbrıs........

© Sonsöz