menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BİR GÜN TARİH SORACAK, HANGİ TARAFIN İNSANLIĞIYDIN?

7 0
02.06.2025

Hayatta herkes bir şeyler yapar. Kimi taş taşır, kimi kelime. Ama farkı yaratan, hangi izi bıraktığın, neyin parçası olduğundur. Mesele sadece bir iş başarmak değil, o başarıyla nasıl bir hikaye yazdığındır.

İnsanlık tarihi, sıradan eylemleri değil, sıra dışı anlamları hatırlar. Bir çocuğun elini tutmak bile, doğru zamanda yapılırsa tarihe yön verir. Bir söz, bir duruş, bir direniş… belki dünyayı değiştirmez, ama bir yürek değiştirir. Bugün attığın her adım, yarının satırlarında bir iz bırakır. O yüzden mesele, ne yaptığın değil…
Hangi tarihi yazdığın, nasıl bir insanlık mirası bıraktığındır.

Filistin yanarken, insanlık küle dönüyor!
Ateşin içinde çocuklar yanıyor, dünya susuyor!
Çocuklar ölüyor, susan insanlık da ölüyor!
Bir millet ağlıyor, bir dünya bakıyor!
Suskunluk suç ortaklığıdır!
Soykırıma sessizlik insanlığa ihanettir!

Bugün dünya, tarih önünde bir sınav veriyor.
Gazze’de çocuklar bombaların altında can verirken, sözde “uygar dünya” susuyor.
Bir insanlık dramı yaşanıyor ama diplomasi kağıt üstünde geziyor. Mesele burada apaçık.
Tarihe geçmek, sadece barış zirvelerine katılmakla olmuyor. Tarihe geçmek, zulüm karşısında susmamakla oluyor. Çünkü mesele, sadece ne yaptığın değil, ne zaman nerede durduğundur.

Dünyayı değiştirmek değil, bir kalbi değiştirmek bile yeter. Her insan bir şeyleri değiştirebilir. Ama büyük değişim, gücü olanın değil, yüreği olanın işidir. Bir halk yok sayıldığında ve açlığa mahkum kaldığında, bir anne çocuğunu okula değil, toprağa verdiğinde, çocuklar okul yoluna değil savaş meydanına düştüğünde, insanlar hastane yerine mezarlığa yatırıldığında… O acıya sessiz kalmak, sadece siyasetsizlik değildir, bu insanlıktan düşmektir. Bugün bir tweetle, bir sözle, bir yürüyüşle, bir duruşla fark yaratmak mümkün. Ama ne yazık ki, iktidarlar çıkarlarını, insanlar konforlarını seçiyor. Yine de umut hep bir avuç yürekli insanın elinde büyür. Vicdanın sesi olurlar, sessizliğin hüküm sürdüğü anlarda zulme karşı ses verir, risk alarak gerçeği savunurlar. Perde arkasında destek olurlar, bilgi ulaştıran isimsiz bir el mutlaka vardır. Barışı sessizce kurarlar, görünmeden yürütülen müzakereler, tercümeler ve bazen bir çocuğun taşıdığı not bile tarihin akışını değiştirebilir, her biri görünmeyen birer mihenk taşıdır. Işık olur, umut taşırlar. Karanlık zamanların aydınlık insanlarıdırlar. Tarihin görünmez kahramanları, sahne ışıklarını değil, sorumluluğu seçer. Adları anılmaz belki…Bir Filistinli annenin gözyaşına ortak olan, bir Yemenli çocuğa kalem uzatan, tarihin görünmez kahramanıdır. Belki ekranlara çıkmaz, manşetlere girmez ama gelecek onun hikayesini yazacaktır.

Hayat bir kitapsa, bazıları sayfa çevirir, bazıları iz bırakır. Tarihin yazıldığı anlar vardır. Bir susuş, bir haykırış, bir omuz verme anı…
Ve her birey o anlarda bir taraf seçer.
Seyirci mi, yazar mı? Tarihi değiştirenler, sadece liderler değildir. Tarihi değiştirenler, doğru anda doğruda duranlardır. Bir adalet yürüyüşüne katılan, bir mahkeme salonunda adalet için bekleyen, bir oy pusulasında hakikati seçen, işte onlardır geleceği inşa edenler. Büyük işler yapanlar değil, büyük iz bırakanlar hatırlanır. Ve bugün iz bırakmanın tek yolu, sessizliğe karşı haykırmak, yok sayılanın sesi olmak, göz ardı edilenin gözyaşını görmek ve söylemektir. Bugün hangi fotoğraf karesinde olmak istediğine sen karar verirsin. Zulmü izleyenler mi, yoksa ona karşı duranlar mı? Çünkü mesele yalnızca ne yaptığın değil…

Hangi tarihi yazdığın, nasıl bir insanlık mirası bıraktığındır.
Ve bir gün tarih soracak!
Bu bir savaş değil, bu bir soykırımdır.
Bu bir devlet politikası değil, insanlık suçudur.
Bu sadece bir bölge meselesi değil, bir insanlık sınavıdır.
Ateş düşerken çocuklara, insanlık
sustukça yanar!
Çünkü bir çocuğun çığlığına susan dünya, kendi tarihini yakar.
Yalnızlığa terk edilmiş bir coğrafya açlığın, ateşin ve sessizliğin adı Filistin!!!!

Açlık, alev, kan, yokluk, modern zamanların en karanlık tablosu, Filistin. Filistin’de çocuklar bir taraftan bombalarla, diğer yandan açlıkla öldürülüyor. Yemek yok, su yok, ilaç yok, güven yok. Bir annenin bebeğine süt verememesi artık sadece bir yoksulluk göstergesi değil bu, bir........

© Sonsöz