menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yollar Bitmez, Yeter ki Vicdan Yolda Kalmasın”

8 0
11.10.2025

Sevgili okurlarım,
Bu hafta size yolların hikâyesini anlatmak istiyorum. Çünkü trafik dediğimiz şey, aslında insanın aynasıdır. Direksiyon başında kim olduğumuz, hayatta kim olduğumuzun en sade halidir. Kimimiz sabırla bekler, kimimiz aceleyle geçer. Kimimiz korna çalmaz, kimimiz sabırsızca bastığı kornayla bir başkasının sinirini tetikler. Ama hepimiz aynı yolda yürürüz. O yol, bazen ekmek parası için, bazen sevdiklerimize kavuşmak içindir.


Her gün binlerce insan yola çıkıyor. Kimisi sabah işe yetişmeye çalışıyor, kimisi çocuğunu okula bırakıyor, kimisi bir dostuna gidiyor. Ve o yolların bir yerinde, birileri dönmüyor. Bir çocuğun babası, bir annenin evladı, bir yaşlının tek umudu... Türkiye’de geçen yıl altı binden fazla insan trafik kazalarında hayatını kaybetti. Onlarca can, saniyeler içinde yok oldu. Gazete manşetlerinde rakam gibi görünür ama o rakamlar, yarım kalan hayatların adıdır.


Kazalar, sanıldığı gibi “kader” değil. Onların çoğu, bir anlık ihmalle başlıyor. “Bir mesaj atayım hemen”, “bir saniyelik mesele”, “karşı şeritte kimse yok”... İşte o “bir saniyeler”, hayatla ölüm arasındaki çizgiyi belirliyor. Uzmanlar diyor ki, direksiyon başında cep telefonu kullanmak, kazaya karışma riskini tam 23 kat artırıyor. Sadece bir mesaj yazmak bile, yola bakmadığın her saniyede birkaç metre kör gitmek demek. Araştırmalara göre, sürücülerin `’ı kaza anında telefonla ilgileniyor. Üstelik telefonla........

© Sonsöz