menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ŞAŞIRMAYIN

12 11
08.09.2025

En baştan ifade edeyim ki, okumak istemeyen bıraksın. Bu yazı CHP özelinde, Türkiye fotoğrafını çekmek amacıyla yazılmıştır.

CHP'de olanlar uzun süredir tartışılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun tüm ısrarlara rağmen Cumhurbaşkanlığına aday olmasıyla başlayan kartopu, çığ oldu gidiyor ve demedi demeyin daha da büyüyecek. Peki ya daha öncesi yok mu? Elbette vardı. Anlatayım;

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından başlayan, grupların partiyi ele geçirme çabası hep genel sekreterler eliyle yapılmıştır. Yeri gelmişken söyleyeyim Bülent Ecevit dahil birçok genel sekreter partiden ayrılıp ya başka parti kurmuş ya da başka partilere transfer olmuştur. Her gelen Genel Başkan ve Genel Sekreter parti içindeki muhalifleri tasfiye etmekten geri durmamıştır. Parti içindeki bu ikilik durumu, partiyi, 1950'den sonra asla tek başına iktidara getirmemiştir.

Gelelim günümüze; belediye başkanlarına operasyon, il kongrelerinin iptali, kurultayın mutlak suretle iptal edileceği gerçeği, güya CHP'li medya mensuplarının partiyi karıştırma çabaları ve çok yakında başlayacağı söylenen diğer operasyonların bu kadar göz göre göre yapılmasının sebebi de parti içindeki bu ikiliktir. CHP iktidarlarıysa bu ikiliği çözmek yerine hep diğer oluşumlara........

© Sonsöz