İLAHİ ADALET KALEM HATASIYLA TECELLİ ETTİ
Hz. Musa bir gün Tanrıya şu soruyu sorar: "Ya Rabbim! Bazı kimseler zalimlerin yaptığı zulmün kendi yanlarında kâr kaldığını sanıyor. Bu nedenle de kötünün yaptığı kötülükle, iyinin de gördüğü zulümle kaldığını zannediyor. Kötüler de başlarına taş yağmadığı için kendini güvende sanıyor. Yediği haram, yaptığı kötülük, aldığı kul hakkı kâr kaldı zannediyor. Bana şu dünya hayatında adaletin tecellisine dair bir örnek ver de ben de bunu insanlara anlatayım. Ders alsınlar."
Bunun üzerine Tanrı, Hz. Musa'ya şöyle emreder "Ey Musa, sahrada dört yolun kesiştiği yerdeki çalılıkta çeşme başında cereyan edecek olayları seyret. Gör bakalım zalim, haksız nasıl eninde sonunda zulmünün, haksızlığının karşılığını görmektedir."
Hz. Musa tarif edilen yerdeki ağaçların arasına gizlenerek karşıdaki çeşme başında yolcuların yaşayacağı olayları izlemeye başlar. İlk olarak bir atlı gelir çeşmenin başına. Atından iner, üzerindeki heybesini alıp ağacın gölgesinde oturarak yemeğini yer, suyunu içer, içinde altınları bulunan heybesini orada unutarak atına binip uzaklaşır.
Arkasından gelen ikinci yolcu, çeşmeden suyunu içer, etrafa bakarken ağacın dibinde bir heybe görür. Kaptığı gibi heybeyi gözden kaybolur.
Onun arkasından iki gözü de görmeyen üçüncü yolcu gelir, o da eğilerek çeşmeden suyunu içer, bir kenara çekilerek şöyle birazcık dinlenmek isterken heybenin sahibi ilk yolcu çıkagelir, öfkeyle heybesini aramaya başlar. Yaşlı bir adamdan başka kimseyi görmeyince, "Burada unuttuğum heybemi sen alıp sakladın, ya paramı verirsin ya da canını" der. İhtiyar şaşkınca şöyle der: "Ben iki........© Sonsöz
