menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Capri’de limon idi, Kos’ta zeytin

16 14
24.06.2025

Bu kadim topraklarda zeytinin, zeytincinin çilesi yine gündemde. Vahşi madencilik şirketlerinin dümen suyundaki merkezi otorite doludizgin gidiyor. Umalım ki, yine duvara toslayıp komisyondan geçen kanun teklifi kadük olsun.

Efendim yaklaşık yirmi yıl önce bir İtalya seyahati dönüşünde “Limona Dayalı Bir Turizm Stratejisi: Capri” diye bir yazı yazmıştım. Oldukça ilgi çekmişti.1 Bu defa günübirlik Kos Adası gezisine ilişkin birkaç gözlemimi paylaştığım eski bir yazımı memleket gündemine uygun düşeceği nedeniyle güncelleyerek sizlere yeniden takdim etmek istiyorum.

Efendim sizler de bilirsiniz on iki ada hikâyesini. Aslında on iki, adaların sayısı anlamına gelmez. Sadece büyük adaların sayısı on dörttür. Büyüklü küçüklü topladığınızda yirmiyi geçiyorlar. Bu on iki ada mevzuu, Osmanlı döneminde gayrimüslim bölgelerde uygulanan kamu yönetimi modelinin adıdır. Yani on iki, ada sayısı değil, on iki üyeli meclislerle yönetilen bölgeye verilen isimdir. Eski adı ile İstanköy, yani günümüzdeki Kos da bu adalardan biridir.

Bodrum’un uç noktası Akyarlar bölgesinden uzaklığı sadece sekiz mildir. Ege’deki adalar içerisinde Anadolu topraklarına en yakın ve en büyüceklerinden biridir. Bodrum ve Turgutreis Limanlarından düzenli feribot seferleri ile sabah gidip, akşam dönebilirsiniz.

Adaya ilk olarak Karyalılar yerleşir. Çokça el değiştiren ada, 1525’te Osmanlı hâkimiyetine girer. Osmanlı İmparatorluğu, adayı 1912’de İtalyanlara devredene kadar 400 yıl yönetir. II. Dünya Savaşı sırasında ada 1945 yılına kadar Almanların elinde kalır. Savaşın sonunda Birleşik Krallığın korumasında iken........

© soL