Devletlu hırsız!
Cumhuriyet silinmişse ve sermaye düzeninde demokrasinin bir ham hayal olduğu ortaya çıkmışsa düzenden geriye kalana ve elindeki baskı aygıtına ne ad vereceğiz?
Pek çok öneri var. Ahbap-çavuş kapitalizmi, yandaş kapitalizmi ya da eş dost kapitalizmi bunlardan biri. Bir “kapitalist girişimin” başarısının sermayedarla hükûmet arasındaki yakın ilişkilere bağlı olduğu, sermayedarın işlerini, siyasal iktidar ve bürokratlarla olan ilişkilerine dayanarak yürüttüğü sistemi işaret ediyor. Demek ki piyasa, artık tek başına kapitalist bir girişim için düzenleyici bir mekanizma olmaktan çıkmıştır. Devlete yaslanmayan kapitalist girişim artık mümkün değildir. Tanıdık bir düzenektir.
“Kleptokrasi”, Yunanca “kleptes”, hırsız, kökeninden geliyor. “Hırsızlar iktidarı” demek. Hırsızlar iktidar olunca doğal olarak bir yağma düzeni ortaya çıkıyor. Ülkede iktidarı ele geçiren bir aile veya bir gurup, ülkenin kaynaklarını sistemli olarak çalıyor. Muktedir hırsızlar kendilerini hukukun dışında tutup, devlet olanaklarından yararlandıkları yandaşlarından aldıkları komisyonlar, rüşvetler ve özel ayrıcalıklar yoluyla, devlet fonlarını kendilerine ve ortaklarına yönlendirerek zenginleşiyor. Bu da tanıdık bir düzenektir.
Bunun Plütokrasi ve Oligarşi gibi incelmiş şekilleri var. Hepsi birlikte bir hırsızlar çetesinin, mafyalaşmış bir devlete yasalanarak kurduğu bir düzene delalettir. Hırsızların egemen olduğu her ülkede iç pazar büyük sermaye gruplarına açılır. Devlet kuralsızlaştırılır, ücretler baskılanır, rüşvetsiz iş yapmayan bir bürokrasi ortaya çıkar. Hırsızlığın sürmesi için etnik milliyetçiliği, ırkçılığı ya da dini kullanarak geniş kitleleri yönlendirmeleri gerekir. Dinci ve ırkçı partilerin yükselişi bu yozlaşmanın getirisidir. Tanık oluyorsunuz.
Bu şartlarda bir “mafya devleti” kaçınılmazdır. Hükumet yetkililerinin, polisin ve ordunun organize suçun bir parçası haline geldiği, idare aygıtının organize suçla bağlantılı olduğu bir devlet sistemine işaret ediyor bu da. Demek ki hırsızlar iktidar olunca devlet de mafyalaşır. Cumhuriyeti silik ve demokrasisi düşük kapitalist düzen hırsızlar iktidarı ve mafya devletinden ibarettir. Tekelci aşamada burjuva toplumunun özetidir.
***
Mafya nedir peki? O da bir devlet modelidir. Tıpkı devlet gibi büyük paralara hükmeder, silahlıdır, içine girip çıkmak kurallara bağlıdır, hiyerarşiktir, istediğini yaptırmak için zora başvurabilir, kendi hukukunu yaratmaya meyillidir. Demek mafya deyince basit bir suç organizasyonunda söz etmiyoruz, devlete yakın bir sosyal organizmaya atıf yapıyoruz.
Söyleniyor, mafya, devletin boşluğunda doğar. Başlangıçta böyle olmuştu. Devletin kolunun uzanamadığı yerde silahlı yeni bir kol ortaya çıkmıştı. Ancak artık devlet koca bir boşluktan ibaret. Çünkü anayasa ile, hukuk ile bağı kopmuştur. Haliyle, boşlukta, devlet ile mafya arasındaki sınır ortadan kalkıyor. Devlet mafyalaşıyor veya mafya devletleşiyor.
Dünyanın her yerinde, soğuk........
© soL
