menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muhalefetin kalmadığı ülke

32 30
15.03.2025

Sağ partilerin sağ iktidarlara muhalefet etmesi, Türkiye’de pek görülen bir durum değildir. Tabii çok partili döneme geçildiğinde yasal alanda iki taraf da sağcıydı; ama bu geçiciydi. TKP’nin baskılanmasıyla ve bir Amerikancılık terörü estirerek hayatın böyle sürdürülebileceği düşünülmüş olmalı… Ama ne çare ki, on yılın sonunda, 27 Mayıs hareketi, yani Ordu bile sağın kontrolünde tutulamayacaktı. O ordu ki, 40’lı yıllarda Nazi sempatizanlığına itiraz etmemiş, 50’lerde NATO’ya bağlanmayı kabul etmişti.

Soldaki boşluğa, asıl işçi sınıfı ve sosyalizm aktı. 1965’te birinci TİP’in 15 milletvekili çıkarması üzerine CHP solculuğunu ilan etti. Mecburiyetten…

Yolların çatallandığı nadir dönemler sonra da oldu. 1974’te Erbakan, Ecevit’le koalisyon ortaklığı için diğer sağdan ayrıldı. Maksadı sağın sağa muhalefet ettiği bir durum yaratmak değildi. Milli Selamet Partisi eliyle dinci gericilik düzenin yedek güçlerinden çıkıp asli güçler sınıfına taşınmış oldu. Henüz çok erkendi, ama şeriatçıların iktidar olabileceği kamuoyuna ilan ediliyordu böylece. İlan yayınlandıktan sonra Erbakan, Demirel ve Türkeş’in yanına döndü.

Darbelerin kural olarak iktidardaki sağa karşı düzenlenmesi bir diğer “çok faydalı eserdir”. Bir kere, yeni gelen var olandan sadece bir tık daha sağdaydı. Darbenin sertliğini hissettirmemek için iyi yöntemdi. Yeni gelen, yerini aldığı “demokratik hükümetin” isteyip de yapamadıklarını hayata geçirecekti. Korkacak bir şey yoktu!

Sonra, baskı rejimine karşı gelenler listesine sağ da otomatik olarak girmiş oluyordu. Resmen mağdur olmuşlardı. Ara dönem kapandıktan sonra hayat yine sağdan, üstelik “demokrasi mücadelesi” adına sürebilirdi.

Sol ise konu haricine itilmiş olmakla kalmıyor, “demokrasi niyetine” darbecilerden uzun boylu farkı olmayan sağı desteklemeye yönlenmiş oluyordu. Hadi öyle demeyelim, sağa da açık bir demokrasi cephesini, “darbe karşıtı program” olarak önünde hazır buluyordu sol. Makul olan buydu. Nitekim 1970’lerde genel solculuk algısı,........

© soL