menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘İnsan olma’ mücadelesi

12 1
31.05.2025

Bundan tam bir yıl önce bugün (31 Mayıs 2024) değerli hekim ve yazar Erdal Atabek, dünyamızdan ayrılmıştı. Erdal Atabek, 1930 doğumluydu, 94 yıllık bir yaşamı olmuştu. Dr. Atabek, gerçek bir Cumhuriyet aydını, Atatürkçü bir kalem, sosyalist ahlak ilkelerini benimseyen bilge bir insandı…

Erdal Atabek, 1950-1955 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesinde okudu, iç hastalıkları alanında uzmanlık eğitimi aldı. Dr. Atabek, 1965 yılında SSK (Sosyal Sigortalar Kurumu) Samatya Hastanesi’nde dahiliye hekimi olarak çalışırken sendikalı işçilerle temas eder.

Erdal Atabek bu süreçte diğer hekimlerle birlikte sendikal mücadele içine girer ve o dönemde SSK Hekim ve Eczacılar Sendikası’nın kuruluşunda görev alır.

Dr. Atabek, daha sonra bu örgütçü anlayışını Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) taşır ve 1966 yılından 1984 yılına kadar bu birliğin başkanlığı görevini üstlenir.

Dr. Atabek, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Barış Derneği Davası’ndan cezaevine girer ve orada 38 aylık bir hapis hayatı yaşar. TTB örgütü de, Atabek’in o süreçte cezaevinde olmasına karşın kendisini yine başkan seçer.

Erdal Atabek, bir süre SSK Genel Müdürlüğü görevinde de bulunur. 1966 yılından ölünceye kadar Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazılarını sürdürür.

Erdal Atabek, 12 Eylül dönemindeki hapislik hayatına ilişkin anı ve gözlemlerini “İnsan Sıcağı” isimli kitapta anlatır. Hapishane koşullarının olumsuzluğuna rağmen insanın “ayakta kalabilmesine” önem verir. “İnsan Sıcağı”nda şöyle der:

“Ayağa kalkmanın bedeli ağırdır. Korkuyu yenmeniz gerekir, utancı yenmeniz gerekir. Yol uzundur, taşlıdır, dikenlidir, yorucudur, üzücüdür, yaralayıcıdır.

Ama bütün bunların önemi yoktur. Artık yürüyeceksiniz. Değil mi ayağa kalktınız. Ayağa kalkmanın bedelini ödeyeceksiniz…

Yaşamanız boyunca… bazen cesaretin azalışını, bazen güvenin sarsılışını,........

© soL