Yumuşayın efendiler!
“Çok kutuplaştık.”
Bunca yılın kavga gürültüsünün, küfür kıyametinin geride kalması kötü müdür?
Biz hep gerçek bir kutuplaşmanın faydalı olduğunu savunanlardandık. Sahte kutuplaşmaların, sahte kavgaların Türkiye toplumunu çürüttüğünü ve uyuttuğunu söyledik.
Kutuplaşmanın kimlerin arasında olduğu ve dolayısıyla “birbirine çatanların” kimler olduğu önemliydi. Bunun ötesi yani meclis kürsüsüne, TV ekranlarına, miting performanslarına yansıyan kavgalar sahteydi. Çünkü ortada bir oyun, bir tür danışıklı dövüş vardı.
Bunun ne kadar böyle olduğunu bazı gazeteciler çok net anlatmıştı. “Sizin ekranlarda birbirine küfür ettiğini gördüğünüz siyasetçiler mecliste şakalaşıyor, birlikte yemek yiyor” diyorlardı.
Bu görüntü mide bulandırmakla kalmıyor, halkın siyasete bakışını ve giderek ahlakını da bozuyordu. Nitekim liderler ve ağızlarından çıkanlar ön plana çıkarıldıkça, gözler de giderek bu ikisini aramaya başlıyordu.
Dolayısıyla, sadece kamera arkasında değil ekran başında da el sıkışan, anlaşan, iyi geçinen siyasetçiler görmek bizim için “mutluluk” kaynağıdır…
Erdoğan, İmamoğlu, Özel…
Yumuşayın efendiler. Siz yumuşayın ve öyle kalın. Biz bu noktada sizi sonsuz destekliyoruz!
Ancak…
Biz de kendi işimize bakmalıyız.
Gerçek bir kutuplaşmanın, sınıfsal ve programatik bir kutuplaşmanın taraflarını ön plana çıkarmazsak yumuşama her yeri alır götürür.
İki farklı........
© soL
visit website