Doğrucu Davut, Yalancı Dobracıyı Arıyor
Kamuoyunun yalaka, yandaş, yanaşma, sahtekâr, çıkarcı, yalama, dönek, fırıldak, rüzgârgülü gibi birçok yakıştırma yaptığı figürler genellikle 12 Eylül 1980 darbesiyle iğdiş edilmiş sol ideolojiden devşirme kimliklerdir. Fakat sadece sol değil, dincisinden sosyalistine, milliyetçisinden komünistine, liberalinden muhafazakârına değin geniş bir yelpazede seyrederler.
Evirilmeye, dönüşmeye başladıklarında renkleri de değişmeye başlar, gri bir renge bürünürler ve hem sola hem de sağa çemkirerek tarafsızmış gibi bir görüntü verme gayretine girerler. Fikirleri net değil, zihinleri bulanıktır. Samimiyetleri kuşkulu, konuştuklarıyla ve yazdıklarıyla akıllarından geçenler tezattır. Düzen fırsatçıları olduklarından bu fırsatın iktidarın emir kulu olmaktan geçtiğini herkesten daha iyi bilirler. Kapitalizme göbekten bağlanmışlardır ve kapitalist şifrenin de “kazanmak ve daha çok kazanmak, her durum ve koşulda kazanmak” olduğunu herkesten iyi bilirler. Bunlar, değer yargılarını kapitalizme endeksledikleri her kalıba rahatlıkla girerler. Sinsilik ve küstahlık baş özelliklerinden birisidir ve tüm propagandalarını da yalan ile toptan inkârcılık üzerine inşa etmişlerdir. Bu zevatın en belirgin özelliklerinden birisi de her alanda ve konuda mikser gibi karıştırıcı görevini üstlenmiş olmalarıdır.
Toplum tarafından bilinen kişiliklerinin tam tersi bir alt kişilikleri vardır ve bastırılmış, gizlenmiş bu kişilikleri uygun zaman ve ortamda kendiliğinden açığa çıkar. Örneğin; toplum tarafından benimsenen önemli bir şahsiyetin bir tecavüz veya hırsızlık suçlamasıyla gündeme gelmesi veya yine topluma önderlik eden önemli bir figürün kaçakçılık, terör örgütüyle işbirliği içinde olması gibi benzer olaylar, bu kişilerin alt kimliklerinin, kişiliklerinin uygun zaman ve ortamda ortaya çıkmasına somut örneklerdir. Bu figürlerin ani dönüşlerini toplum şaşkınlıkla karşıladığı gibi dönek, yalaka, yanaşma, fırıldak vb. gibi sıfatları isnat ederler. Çünkü şaşkınlıklarını tarif edecek en doğru ve etkili sözcükler bunlardır. Fiyat biçilen, bedeli ödenerek satın alınabilen bu kimliklerin ne savundukları veya karşı çıktıkları düşünce sayısını ne de değiştirdiği parti, ideoloji sayısını tahmin etmek mümkün değildir.
Ceviz yuvarlak mı yoksa köşeli mi?
Devlet Bahçeli’nin dönüşlerini, kıvırmalarını, akla takla attıran söylemlerini bilmeyen yoktur. Siyaset tarihinde zırvaları birbirinin kuyruğuna ekleyerek tekerlemeler üreten tek kişidir. Konuşmalarının tamamını toplayıp anlamlı tek cümle dahi çıkartmak mümkün değildir. Gerçekte teşhis konularak tedavi altına alınması gereken Bahçeli gibi figürler Türkiye gerçeğinde kitlelere hitap ediyor, parti başkanlığı, hükümet ortaklığı yapıyor ve milyonların kaderini belirleyecek, ülkenin güvenliğini tayin edecek konularda söz sahibi olabiliyor.
Önüne konulan her........
© SiyasetCafe
visit website