menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazze’den Cochella’ya: Sürgün hayallerin yakışıklı TikTok prensi Saint Levant

13 4
08.06.2024

2000 yılında açılan Otel Al Deria, sıkıntısız Wi-fi bağlantısı, denize sıfır konumu, temiz lokantası ve hareketli plajıyla yabancı gazetecilerin ve STK çalışanlarının favorisiydi. Oteli Cezayir asıllı Fransız eşiyle 1997 yılında Gazze’ye taşınan yarı Sırp yarı Filistinli mimar Rashid Abdelhamid tasarlamıştı. İsrail’in ambargosu yüzünden malzeme sıkıntısı yaşayan Rashid, Gazze’deki çoğu insan gibi sadece kerpiç kullanmış, Osmanlı mimarisinden etkilenerek butik bir Akdeniz “sarayı” inşa etmişti.

Al Deria sayesinde yabancı gazeteciler sadece güvenli ve konforlu bir şekilde konaklamıyor, aynı zamanda otelin lokantasına gelen orta üst sınıf Filistinli ailelerle rahatça konuşma, tanışma imkanı yakalıyordu. Al Deria Gazze’de bir gece ailesiyle dışarıda yemek yeme lüksüne sahip olan eğitimli Filistinlilerin bir nevi dünyaya açılma, bir geceliğine de olsa “dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde” olduklarını unutma fırsatıydı.

16 Temmuz 2014 tarihinde Al Deria’da kalan yabancı gazetecileri ise bu sefer oldukça acı bir tecrübe karşılamıştı. İsrail gemileri, önce Al Deria’nın hemen önündeki plajdaki balıkçı iskelesini vurmuş, ardından saldırıyı duyup kaçmaya başlayan 9 Filistinli çocuğun üzerine ateş açmıştı. Kuzen olan 4 küçük çocuk plajda top oynarken hayatını kaybetmişti: 9 yaşındaki Muhammed Bakr, 10 yaşındaki Ahed Bakr, 10 yaşındaki Zekeriya Bakr, and 11 yaşındaki Muhammed Bakr. İsrail, Al Deria’da kalan yabancı gazetecilerin gözü önünde küçücük çocukları katletmişti. İsrail için 2014 Dünya Kupası’nı ilgiyle izleyen Gazze’de plaj futbolu oynamanın bedeli ölümdü.

https://x.com/Miller_Reports/status/489403606953521153

https://x.com/AymanM/status/489417783814258689

Filistinli bir annenin Mısırlı bir babanın oğlu olan Amerikalı muhabir Ayman Mohyeldin, dakikalar önce birlikte top oynadığı çocukların katledilmesini Twitter’dan bütün dünyaya duyurmuştu. Dünyanın gözü önünde işlenen bu korkunç cinayeti saklama şansı yoktu. Nitekim kısa bir sürede İsrail her zamanki “klasik” açıklamasını yapmış, sivillerin hedef alınmadığını, gerekli soruşturmanın açıldığını duyurmuştu.

Yaralanan çocuklara ise ambulans gelene kadar otelde kalan gazeteciler yardım etmiş, ilk müdahale için otele taşımıştı.

İsrail, büyük bir dürüstlükle Al Deria’da kalan yabancı gazetecilere sadece 1-2 dakika içerisinde gerçek yüzünü göstermiş, Gazze’de plaj futbolu oynayan küçücük çocukları hepsinin gözü önünde bilerek ve isteyerek hedef almış, Al Deria’nın kumunu kana bulamıştı.

Batılı devletler her zamanki gibi üstünkörü bir şekilde İsrail’i kınadı, İsrail yaşanan “tatsız hadiseyi” yetkili kurumlarına soruşturulması için sevketti, fakat pek bir şey değişmedi. Ne sorumlular yargılandı, ne de İsrail sivilleri bilerek ve isteyerek katletmekten geri adım attı. Batı’nın ve ABD’nin şerhsiz desteğiyle plajlara atılan bombalar, mermiler İsrail’e verilmeye devam etti.

9 sene sonra Ekim 2023’ten günümüze değin İsrail’in her türlü binayı yerle bir ettiği, kolektif bir sorumlulukla, soykırımcı bir zihniyetle sivilleri bilerek ve isteyerek hedef aldığı, mülteci çadırlarında insanları diri diri bombalarıyla yaktığı Gazze katliamında İsrail yine bildiği gibi davrandı. Bu sefer sadece kumsalı değil, doğrudan Otel Al Deria’yı hedef aldı. Oteli kullanılmaz hale getirdi. Zaten otelin bulunduğu Kuzey Gazze’de ne otele gelip yemek yiyecek bir aile, bombalardan uzak güvenli tek bir ağaç gölgesi dahi kalmamış, yemek dağıtan yabancı STK çalışanları dahil İsrail’in hedefi haline gelmişti.

İsrail Al Deria’nın dibinde top oynayan çocukları da Otel Al Deria’yı da yok etmişti. Amacına ulaşmıştı. Yabancı gazetecilerin girip dünyaya olanları aktarabileceği bir Gazze kalmamıştı. Fakat Al Deria’nın “sesi” kesilmedi. 24 yıl önce risk alarak Gazze’de lüks bir otel açmayı kafasına takan, kerpiçten bir saray inşa eden mimar Rashid Abdelhamid’in 23 yaşındaki oğlu Marwan Abdelhamid, sahne adıyla Saint Levant Gazze’nin katledilen çocuklarının sesini hem de içinde büyüdüğü Al Deria’nın hikayesini Cochella’dan Paris’e, Los Angeles’tan Londra’ya tüm dünyaya duyurdu, kalabalık konserlerinde Filistin bayrağı açtı, Filistin’in hikayesini milyonlarca kişinin dinlediği popüler şarkılarına teker teker işledi.

Sürgünden California’ya

Saint Levant, 6 Ekim 2000 tarihinde Kudüs’te dünyaya geldi, 7 yaşına kadar Gazze’de babasının inşa ettiği Otel Al Deria’da büyüdü. Çok sevdiği Gazze’de doya doya bir çocukluk geçiremedi. 2007’de Hamas ve El Fetih çatışmalarının artması nedeniyle güvenlik endişesiyle ailesiyle birlikte Amman’a taşındı. İngilizce eğitim veren bir okula yazıldı. Filistinli bir mülteci kampında kalan Saint Levant, okulda İngilizce, sokakta Arapça, evde ise Fransızca konuşuyordu. Bu nedenle 3 dili anadili gibi konuşan bir çocuk olarak büyüdü. Lise yıllarından itibaren Filistinlilerin sesini ve kültürünü dünyaya duyurmak adına Fransızca ve İngilizce projelerde yer aldı.

Üniversiteyi ise........

© Serbestiyet


Get it on Google Play