Emekçi yanlış greve gidince…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de altı aydır süren toplu iş sözleşmesinde uzlaşı sağlanamaması ile başlayan grev beşinci gününe girdi.
DİSK’e bağlı 23 bin işçi greve gidince İzmir’de çöpler toplanamadı, otobüslerin bir kısmı gelmedi.
CHP’li Belediye Başkanı Cemil Tugay, sendikayı ülkenin ve belediyenin şartlarını düşünmeden ödenemez maaşlar istemekle suçluyor:
“Toplu İş Sözleşmesi taslağındaki yaklaşık 50 ayrı kalemdeki yan ödemeleri tamamen kaldıralım! Aylık net ücret olarak 65.000 Lira’dan başlayan, 80.000 Lira’ya ulaşan rakamları ödeyelim. Üstüne eylül ayında bu artışa daha ekleyelim: bu da en az 71.500 Lira’dan 88.000 Lira’ya kadar aylık net ücret anlamına gelecektir.”
Bu rakamlar, özellikle sosyal medyada beyaz yakalılardan “belediye işçisi benimkinden çok maaş istiyor” tepkilerine neden oldu.
DİSK İzmir temsilcisi Memiş Sarı ise belediyenin net teklifinin
“En düşük 44 bin, en yüksek 46 bin olduğunu” söylüyor.
Rakamlar arasındaki farklar diğer yardım kalemleriyle ilgili görünüyor.
İşçiler bordrolarını yayınlıyorlar.
Mesala bu işçinin maaşı 37.691 TL görünüyor.
0 zam bile verilse 75.382 TL olmuyor.
En düşük kiraların 20 bin TL olduğu bir şehirde, bu enflasyon oranlarında, belediye işçiliği gibi ağır bir işte çalışanların maaş zammı için grev yapmasına kızmak ya da bunu bir kıskançlık vesilesi yapmak empati yoksunluğundan ibaret olsaydı keşke…
Ama daha fazlası…
DİSK, CHP’ye yakın bir sendika. CHP’li belediyeler, belediyelerinde DİSK’in örgütlenmesini tercih ediyorlar. AK Partili belediyeler ise HAK-İŞ’i ya da daha az olmak üzere TÜRK-İŞ’i
Böylece belediyelerde maaş görüşmeleri genelde greve gitmeden “barışçıl” içözülebiliyor.
Bir nevi sarı sendikalaşma her yerde tercih nedeni.
AK Partili bir belediyede HAK-İŞ’li bir sendikanın greve gitmesi yürek isteyen bir sendikacılık olur.
Zaten genel olarak AK Parti’nin ya da HAK-İŞ’in böyle bir sendikacılık iddiası da yok.
Ama CHP öyle değil.
Sosyalist Enternasyonel üyesi, Ortanın Solu’ndan beri sosyal demokrat bir parti, sendikal hakların, grev hakkının savunucusu. Emekçiler, alınteri, işçi sınıfı, devrim kavramlarının yabancısı değil.
DİSK de herhalde buna güvenerek İzmir’de masadan kalktı ve greve gitti.
Herhalde üzerinden daha 1 ay geçmemiş 1 Mayıs’ta edilmiş büyük laflara, meydanlarda CHP’lilerle birlikte söylenmiş devrim marşlarına güvendi.
Ama karşısında İzmir Belediyesi’nin hizmetlerinin aksamasının siyaseten iktidara yarayacağını söyleyen CHP’lileri ve muhalifleri buldu.
Hatta bizzat CHP’li İzmir Belediye Başkanı Cemil Tugay, partililer ve ilçe belediye başkanlarıyla grev kırıcılığı bile yapıp, sokaklardaki çöpleri topladı.
CHP’liler ve muhaliflerin büyük bir kısmı CHP’li belediyeye karşı greve gittiği için DİSK’e öfkeli.
Öfkenin derecesini görmek için sadece iki meşhur Kemalist gazeteciden örnek vermek yeterli:
“Biz İzmiriz, sadece zeybek oynarken diz çökeriz… Başkan Cemil Tugay, belediye otobüsüne şoför lazımsa direksiyona biz geçelim, temizlik işçisi eksikse biz çöpçü olalım, itfaiyeciler işe........
© Serbestiyet
