menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nikea Konsili’nin yıldönümünün düşündürdükleri

17 0
16.06.2025

M.S. 325 yılında İznik’in o zamanki adıyla Nikea’da toplanan Konsilin 1700’üncü yıldönümü bu yıl kutlanıyor. Müteveffa Papa Francis’in bu kutlamalara katılmak için geçtiğimiz Mayıs ayında ülkemize bir ziyaret yapmak istediği bir hayli önceden duyulmaya başlamıştı. Ölümle sonuçlanan ilerleyen rahatsızlığı bu ziyaretin gerçekleşmesini engellemişti. Halefine bu ziyaretin yapılmasını vasiyet ettiği, hatta yeni Papa XIV. Leo’nun bu ziyareti Kasım ayında gerçekleştireceği duyurulmuşsa da böyle bir arzusu olduğu henüz teyit edilmemiştir. Bir gazetecinin sorusuna cevaben ülkemize ziyareti için bazı hazırlıkların yapıldığını tek cümleyle ifade etmiş, ancak herhangi bir tarih ve ayrıntı telaffuz etmemiştir. Konsilin yıldönümü münasebetiyle Vatikan’da düzenlenen sempozyumda yaptığı konuşmada bu ziyaret arzusundan bahsetmediği dikkatimi çekti. Törenle ilgili yayınlanan fotoğraflarda katılan dini liderler arasında Patrik Bartholomeos’u göremedim. Haliyle herhangi bir kanıtım olmamasına rağmen belki de yeni Papa’nın de bu yıldönümüne selefi kadar önem vermediği de sorusu aklıma gelmediği değil. Yıl içinde bu sorunun cevabı gelecektir muhakkak.

Papa Francis’in yıldönümü münasebetiyle ülkemizi ziyaret etme fikrinin Ankara’nın da çok hoşuna gitmediği yönünde duyumlar alınmıştı. Papalar bizim protokol anlayışımızda dünyanın en küçük devleti Vatikan’ın başkanı olarak görülmektedir. Ülkemizi ziyaret ettiklerinde ilk önce Cumhurbaşkanlarıyla görüşmeleri, dini faaliyetlerini de ancak bundan sonra yapmaları ülkemizi 1967 yılında ilk ziyaret eden VI. Paul’den bu yana alışkanlık olarak gerçekleşmişti. Francis de VI. Paul sonrası tüm selefleri gibi ülkemizi ziyaret ettiğinde Cumhurbaşkanı ile görüşmüştü. Hatta yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı tamamlandıktan sonra orada ilk ağırlanan devlet başkanı olduğu zamanında duyurulmuştu. Mütevaziliği ve lüksün her türlüsüne duyduğu antipatiyle şöhret yapmış olan Francis’in yeni sarayın ihtişamı karşısında ne düşündüğünü tabiatıyla bilmiyoruz. Konsilin yıldönümü için tekrar gelmiş olsaydı sarayı tekrar ziyaret etmek isteyip istemediğini bilmiyoruz. Ancak bu hususun bir baş ağrısı konusu olabileceği de akla gelmektedir. Hatta bu yıl boyunca birçok Avrupa ülkesinde cereyan eden kutlama faaliyetlerinin Ankara’nın isteksizliği karşısında Ekim ayında Mısır’da bir zirve ile taçlandırılması ihtimali de gündemdedir.

Bu arada, Vatikan Büyükelçiliğimizin de son Büyükelçinin geçtiğimiz kış aylarında başka göreve atanmasından sonra boş olduğunu bu yazıyı hazırlarken biraz da hayretle fark ettim. Umarım bu sadece geçici bir ihmalden ibarettir. Ancak makamın boş tutulması uzun süre devam ederse, İslamcı bir iktidarın Katolik alemin merkeziyle ilişkileri gevşetmeyi hedeflediği şüpheleri dile getirilecektir.

Peki Nikea Konsili’nin 1700’üncü yıldönümü neden bu kadar önemliydi? Aslında değerli meslektaşım Hakan Okçal T24 sütunlarında........

© Serbestiyet