Bir Amerikan şaklabanlığı; Ateşkes
Geçtiğimiz günlerde İsrail ve Filistin arasında bir ateşkes daha yapıldı. Ateşkes karşılıklı olarak ateşlerin kesileceğini ve dolayısıyla daha fazla kan akmayacağı vaadi taşıyor. Bunun yanı sıra Ateşkes bir sac ayağı üzerine kurulu. Sac ayakları; Gazze’nin yeniden imarı ve daha önemlisi silahsızlandırılması, İsrail ordusunun belirlenen sınırlara çekilmesi ve karşılıklı olarak rehin ve tutsakların serbest bırakılması şeklindedir. On binlerce insanın öldüğü ama dahası 2 milyonluk kocaman bir şehrin moloz yığınına çevrildiği bir soykırımın böyle bir ateşkes ile nihayetlenmesi Amerikan “şaklabanlığının” yeni bir örnekliğini sunmasının dışında hiçbir tarihsel öneme sahip değildir.
Şaklaban en vahim durumlarda dahi şakalar yaparak çevresindekilere eğlendirmek üzere hareket eden kişiye takılmış bir sıfattır. Bu kişi kelimenin her anlamıyla çevresindeki kişileri eğler. İlk olarak çevresindekileri oyalar. Onların krizi çıkartan esas meseleyle ilgilenmelerini önler. Hatta esas meselenin tamamen gözden kaçırılmasına sebep olur. Şaklabanlık vazifesinin icrası her şeyin yolunda gittiği bir senaryoda soytarıya verilir. Bu durumda saray ahalisi hayati meselelerin stresinden eğlenerek uzaklaşır. Soytarının şaklabanlığı aşikardır. Fakat kralın yani gücü elinde bulunduranın şaklabanlık yaptığı bir senaryoda kimse kralı şaklabanlıkla itham edemez. Dahası kralın bu şaklabanlıklarına eşlik ederler ve günün sonunda tüm saray bir sirke dönüşür. Kimi durumlarda sirke döndürülmüş bir saray ise kral tarafından en yönetilebilir saray olabilir. Çünkü şaklabanlık, meseleleri gizlemenin yanı sıra kralın kendi cürümlerini gizler.
Amerikan tarzı siyaseti, kral tarafından icra edilen bir şaklabanlıktır. Esas meselelere, çözülmesi gereken temel sorunlara ve bizzat Amerika’nın kendi cürümlerine komik ve ilgi çekici kılıflar geçirir. Böylelikle herkes bu kılıftan bahseder. Esas mesele ve fail gizlenir. Mevcut sorunlar çözümsüz sorunlar koleksiyonuna eklenir ve kral kendi cürmünün sorumluluğundan sıyrılır. Kral keyfince ve menfaatince yönetir; tebaa ise eğlenir, kendi menfaatine göre davranmak bir tarafa kendi menfaatini takdir edecek zamanı dahi bulamaz.
Tüm bu fenomenoloji Gazze ateşkesi ve bu ateşkesin yarattığı kamusal ve politik tartışmalara tatbik edilince ateşkesin bir Amerikan şaklabanlığı olduğu açıkça ortaya çıkar. Çünkü söz konusu ateşkes, Gazze’de İsrail ve Amerika tarafından gerçekleştirilen esas projeyi perdeleme girişimidir. Ateşkesin doğrudan kendisi ve etrafında dönen tartışmalar ve geyikler bir perde işlevi görmektedir.
Ateşkes, ilk olarak akan kanı durdurma işlevine sahiptir. Ve Amerikan başkanı Trump bu akan kanı durdurmak üzere yola çıktığını sürekli sürekli vurgulamaktadır. İnsani bir gayret olan akan kanı durdurma çabası ise tüm Dünya tarafından takdirle karşılanmaktadır. Çünkü tüm dünya kamuoyunda; Gazze’de İsrailliler ile Filistinliler arasındaki mesele bir insan hayatı meselesi, bir insanlık trajedisi olarak görülmektedir. Ve bu noktada gayet tabi olarak halklar, bu kanı durduracak ateşkesi bir zaruret olarak görmektedir. Ve görmelidir de. Fakat sorunun “akan kan” şeklinde formüle edilmesi bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d