menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kızıldere’den Diyarbakır’a, Özel Harp’ten Çankaya Köşküne: Kemal Yamak için bir portre denemesi (2)

15 0
12.03.2025

Devlet Mahallesi

İsmiyle müsemma Devlet Mahallesi Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunur ve TBMM, Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Kara Harp Okulu gibi devlet kurumlarını içinde barındırır. Şimdi orada bulunmayan Amerikan Askerî Yardım Kurulu (JUSMAT) ve Özel Harp Dairesi de 1960’larda bu mahallenin sınırları içindedir.

Bu serinin birinci yazısını, Kemal Yamak’ın tayininin 1967’de ilginç bir şekilde Seferberlik Tetkik Kurulu’na (Özel Harp Dairesi) çıkmasıyla bitirmiştim.

(Hatırlatmak gerekirse, ilginçlik şuradaydı: O yıl, Yamak’ın esas geçmek istediği yer olan Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanlığında o sırada görevli olan albayın sağlık sorunları nedeniyle emekliliğini isteyeceği öngörülmüş, bu gerçekleştiğinde hemen oraya geçebilmesi için de geçici bir görev olarak Kara Harp Okulu Öğretim Başkanlığı emrine tayin edilmiş, ama o albayın bir türlü emeklilik dilekçesi vermemesi üzerine de işte bu sıra dışı ve önemli tayin çıkıvermiştir.)

Yamak, otobiyografisinde etrafındaki birçok kişi gibi kendisinin de bu tayine çok şaşırdığını söyler ama gerçekten şaşırıp şaşırmadığı konusunda ibre ikinci ihtimalden yanadır.

Yamak’ın kendi ifadesine göre, amiri Harp Okulu Komutanı da bu fikirdedir: “Komutan, Harp Okulunda Alay Komutanı olamadığım için bu tayini benim zorladığım kanaatindeydi.”

Bu kanaatin temelsiz olduğunu söylemek güçtür.

Eğer bu kanaat doğru ise, şu soru otomatik olarak aklımıza gelir: Bir albay, kendi tayini konusunda böylesi bir “zorlamayı” nasıl, hangi biçimlerde yapabilmektedir? Bu tayin için devreye girebilen bir irade yahut mekanizma mı vardır, varsa ne/kimdir?

Yamak’ın kendi anlatımına göre bu tayinden bir gün sonra Harp Okulu’na gelen Genelkurmay Başkanı Cemal Tural Yamak’ı karşısına alacak ve “bu tayini ben özellikle yaptım, ihtiyaç vardı” diyecektir.

Bu tayinle birlikte, 27 Mayıs darbesinden hemen sonra Harp Okuluna atanan Binbaşı Yamak, TSK teamüllerine ve resmi yönergelere çok aykırı biçimde, yarbay, albay ve tuğgenerallik rütbelerinde, aradaki bir Kıbrıs görevi hariç, 1974 yılına kadar hep Ankara’da görev yapmış olacaktır; Kara Harp Okulu’nda, Genelkurmay Başkanlığında (üstelik tüm general ve amirallerin sicil dosyalarına nüfuz edebildiği general-amiral şubesinde) ve Özel Harp Dairesinde.

Devlet Mahallesinin en çekirdeğinde.

Özel Harp Dairesi

Albay Yamak Özel Harp Dairesi’ndeki görevine kurmay başkanı olarak başlar. Daire Başkanı ve Başkan Yardımcısından sonraki en etkili üçüncü subaydır.

O zamanlar Daire, Kara Harp Okulu’nun hemen altında bulunan eski Zırhlı Birlikler Okulu’nun boşalttığı binadadır; şu anki TSK Spor Okulu. Aynı binaya yerleştirilen bir komşuları daha vardır: Amerikalı subayların görev yaptığı JUSMAT, Joint US Military Aid to Turkey.

Yamak, Özel Harp Dairesi ile JUSMAT’ın aynı bina içinde bulunmasına yönelik eleştiri ve imalara, otobiyografisi boyunca sıkça kullanacağı açıklama tarzlarından birine, whataboutism’e (peki ya’cılığa) başvurarak ve “sorarım size” diyerek şöyle bir cevap verir:

“JUSMAT eskiden TBMM içinde konuşluydu, bu binaya taşınmasa da Meclis’in içinde kalsa daha mı iyi olacaktı?”

Yamak Özel Harp Dairesinde üç yıl kurmay başkanı, bir yıl Başkan Yardımcısı ve üç yıl da Başkan olmak üzere toplam yedi yıl görev yapar.

Bu görev süresinin tam ortasında 12 Mart Muhtırası olayı gerçekleşir. Ancak Yamak otobiyografisinde ne muhtıradan, ne ordu ve sol ilişkisinden, ne sonrasındaki tasfiyelerden ve ne de Daire’nin tüm bunlara yönelik faaliyetlerinden bahseder.

Yıllar sonra Bülent Ecevit’in “bana bir gün Genelkurmay’dan Özel Harp ile ilgili bir brifing verildi ve örtülü ödenekten para talep edildi, o zamana kadar böyle bir birimden haberim yoktu” diye bahsedeceği brifingi veren kişi Yamak’tır. Ancak Yamak bu olayı ve Ecevit’in o zamanki yaklaşımını, Ecevit’in anlattığından çok farklı biçimde anlatır. Bu anlatıma göre Ecevit olayları çarpıtmaktadır; kendisi o zaman Daire’nin çalışmalarını takdir etmiştir.

Daire’nin Türkiye içinde yürüttüğü faaliyetlere değinmekten özenle kaçınan Yamak, okuyucunun........

© Serbestiyet