Ramazan ve oruç üzerine: I.Genel olarak Ramazan ve oruç
Çoğu zaman insanlar ibadetleri alışkanlıklar sonucu birer ritüel olarak yaparlar, alışkanlık olan amellerde bilinç olmadığından, sahici bilinç için sahih bilgi gerekir. Sahih bilgi ile bilinç oluştuğunda ibadetler kişide bilgeliğe dönüşür. Bilgi çağında yaşıyoruz, bu bilgiyi bilinçten ve bilgelikten yoksun bilimsel yöntemle elde edilen bilgi üretip çoğaltıyor.
İslam’ın beş şartından biri olan oruç günümüzde bilinçten uzak geleneksel bir ritüele dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Oruç ilk defa İslam dini tarafından vaz’edilmiş bir ibadet değil, şartları ve rükünleri farklı olsa da neredeyse her beşeri havza ve kadim zamanlarda insanlar oruç tutmuşlardır, bu onların kendi ürettikleri bir ibadet değil, onlara “emredilmiş” dini bir vecibedir: “Ey imân edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıld (farz kılındı)ı. Umulur ki sakınırsınız.” (2 Bakara 183).
Oruç, fecrin doğuşundan (imsak) güneşin batış anına kadar kişinin yemeden, içmeden ve cinsel ilişkiden kesilmesidir. Hastalık gibi mucbir bir sebep olmaksızın kişi kendi bedenini gün boyu perhize tabi tutar ve bunu aralıksız senede bir ay sürdürür.
Anlatıma göre Hz. Nuh’un tufan koparken gemide selamette kalanların hatırasını yadetmek üzere Araplar “Aşure orucu” tutarlardı. Hicretin ikinci yılında Ramazan orucu farz olunca Aşure orucu tercihe bırakıldı.
“İslam beş şey üzerine bina edilmiştir: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehdet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve haccetmek.“ (Buhari, İman, 1; Müslim, İman, 19-22).
II. Orucun çeşitleri
Farz, vacip ve sünnet/nafile olmak üzere üç tür oruç var.
Ramazan, kaza ve keffaret orucu farz; adak, bozulan nafile orucun kazası, i’tikaf orucu ve oruca yemin orucu vacibtir.
Sünnet veya nafile oruçlar: a) Günlere göre (pazartesi-perşembe), b) Aşure günü; c) dolunay günleri, 13, 14 ve 15 günlerde tutulan Eyyam-ı Bid, e) Arefe günü; f) Berat günü gibi oruçlar nafiledir. İslam geleneğinde pek kabul görmemişse de Savm-ı Davut adı verilen günaşırı tutulan oruç da vardır.
Aylara göre tutulan oruçlar: Şevval orucu, Haram aylar–Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarında perşembe, cuma ve cumartesi günleri tutulan mendup oruçlar. Zilhicce orucu. Zilhicce ayının ilk dokuz gününde tutulan mendup oruç. (Konuyla ilgili fıkıh kitaplarında geniş bilgiler vardır.)
Saydıklarımız dışında, bugün pozitif hukukta da olduğu gibi „“susma hakkı“ diyebileceğimiz oruç çeşidi vardır. Kur’an-ı Kerim, vahiyle hem Hz. Zekeriya’ya, hem Hz. Meryem’e bu orucu emretmiştir:
a.Hz. Zekeriyya için: “Senin ayetin üç gün insanlarla konuşmamandır” (19 Meryem 10).
b. Hz. İsa’yı babasız doğuran meryem’e Cebrail’in önerdiği oruç da böyledir: “Artık ye, iç, gözün aydın olsun. Herhangi bir insana rastlarsan ‘ben Rahman’a oruç adamıştım’ de, bu yüzden bugün hiç kimseyle konuşmayacağım” (19 Meryem 26).
“(Oruç) Sayılı günlerdir. (2/Bakara, 184).Ömür boyu savm-ı dehr yasaktır. Savm-ı dehr’in yasaklanmasının bir sebebi sadece insan gücünü aşan sınırsız limitlere sahip olması değil, fakat aynı zamanda yemekle yaşanacak olan sevincin yok edilmemesidir: “Oruçlunun iki sevinç anı var. Biri iftar ettiğinde, diğeri Rabbine kavuştuğunda orucuna sevinir !” (Buhari, Savm, 2; Müslim, Sıyam, 162).
“Savm-ı dehr“ yasak olduğu gibi “ölüm orucu“ da yasaktır. Bir siyaset aracı olarak bu tür orucu başarıyla kullanan Gandhi olmuştur. Sebebi açık: Beden bize ait değildir, onun üzerinde tasarrufta bulunma biçimi ve kuralları bedeni Yaratan’ın çizdiği sınırlar dahilinde olmalıdır. Bu yüzden intihar, zina, kürtaj yasaklanmıştır. Beden suç ve günah (cürüm) sayılan fiillerde kullanılamaz. Gayrı meşru işlerde kullanılan organlar Din Günü’nde sahibinin aleyhinde şahitlik edeceklerdir (24/Nur, 24.)
Bugün dünyada açlıktan ölen milyonlarca insan vardır, bunlar da yeterli gıda bulamadığı için bir tür ölüm orucu sonrası ölmektedirler. Hepimiz ölümlerinden sorumluyuz.
III. Oruç ve ramazan........© Serbestiyet
