menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gannuşi ile iki görüşme: Sürgünden zafere

48 0
21.09.2025

Geçen ay Nahda Hareketi’nin lideri Raşid el Gannuşi, Gazze’de İsrail’in sürdürdüğü soykırıma karşı açlık grevine başlamıştı. Gannuşi, modern zamanların İslamcı siyasi hareketinin önemli simalarından biridir; selefleri gibi o da şimdi Medrese-i Yusufiye’de kendisi ve Nahda için takdir edilmiş vakt-i merhunu bekleyişi içindedir.

Modern zamanların belli başlı birkaç önemli şahsiyetinden biri olan Gannuşi’yi iki kere ziyaret ettim: İlki 1996’da İngiltere’de iken, diğeri 2015 yılında Tunus’ta. Bu yazıda ilk görüşmemi ve sonrasını yazacağım.

Onu ilk ziyaretim sürgünde iken Londra’da oldu. Londra’da kaldığı ev yarı bodrum kattı, bir kanepe ve yerde bir kilimden başka eşya yoktu. İki saate yakın sohbet ettik. Hayatı hapis, sürgün ve işkencelerle geçmiş Gannuşi’nin aydınlık yüzünde karamsarlığın, ümitsizliğin tek bir çizgisi yoktu.

Bana kitabını hediye etti: El hurriyatü’l amme fi devleti’l İslam (Beyrut, 1993). Kitap gerçekten değerli bir eser. Benim 35 senedir önemini anlatmaya çalıştığım Medine Sözleşmesi’yle birçok noktada örtüşen tezleri savunuyor. Kitabın Türkçeye tercümesine çok çalıştım, sonunda değerli dostum Osman Tunç tarafından İslam Devletinde Kamusal Özgürlükler (Mana Yay., İstanbul) adıyla Türkçeye çevrildi.

Gannuşi, 2011’deki adına “Arap Baharı” denen olaylardan sonra –ki olayların başlangıç noktası Tunus idi– ülkesine döndü. Diğer siyasi gruplarla birlikte Tunus’ta çoğulcu bir model önerdi. İsteseydi rahatlıkla Cumhurbaşkanı olur ve yine isteseydi şimdi darbe yapıp onu hapse atan Kays Said gibi tek başına duruma hâkim olabilirdi. Öyle yapmadı; laik, liberal, sol ve milliyetçi kesimlere verdiği sözü tuttu. Ama onlar ona ihanet ettiler; Kays Said durup dururken darbe yapıp Gannuşi’yi hapse attığında ona sahip çıkmadılar, darbeyi protesto etmediler.

Maalesef Türkiye’yi çok sevdiği, defalarca Türkiye’ye gelip buradaki yazar ve siyasetçilerle tanışıklığı olduğu hâlde Türkiye’deki İslamcılar da vefasız çıktı;........

© Serbestiyet